Posts Tagged ‘Susurluk’

Adı Konulmamış Darbe: 1993

Oysa ne güzel başlamıştı. 1 Ocak tarihli gazetelerin manşetlerini, “1993, reformlar yılı olacak” haberleri süslüyordu. Söz, dönemin başbakanı Süleyman Demirel`e aitti ve şüphesiz bir karşılığı vardı. Türkiye, tarihinin en demokratik birkaç yılını idrak etmiş, sabahlara kadar süren tartışma programlarında tabular yıkılmış, her şey konuşulur olmuştu. Cumhurbaşkanı Özal, bir panel bile yönetmişti. “İşimiz demokratikleşme” diyen bir koalisyon, Demirel-İnönü birlikteliği sürüyordu. İç sıkıntılarını çözebilirse Türkiye, uluslararası arenada at koşturabilirdi. Tıpkı bugün olduğu gibi Kürt meselesinin çözümü, uluslararası sistemde Türk devletinin alacağı rolde anahtar mahiyetindeydi.

1993`te neler olduğu biliniyor. 10 Ocak tarihli gazetelerde Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden`in ölüm tehdidi aldığını söylediği yazıyor. 24 Ocak 1993`te Uğur Mumcu öldürülüyor. İkinci gün, Baki Tuğ`a dayandırılan “Mumcu, MİT`le PKK ilişkisini araştırıyordu” manşetiyle çıkan Milliyet`ten olayları takip edersek eğer, başlıklardaki muhtevanın büsbütün değiştiği görülüyor. Bir hafta sonra 4 gün boyunca “Suikastler İran işi”, “İran`daki perde arkası”, “Türkiye`de İran dosyası”, “Katiller İran yapımı” başlıkları ile çıkıyor gazete. Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Mumcu suikastının ardından Özden`i makamında ziyaret ediyor, “Bu bir nezaket ziyareti değildir. Çünkü buraya çok saldırı oldu.” diyerek… 28 Ocak`ta Jack Kamhi, `hazırlıklıydım` dediği suikast girişiminden yara almadan kurtuluyor. İslami Hareket Örgütü`ne üye oldukları iddia edilen iki kişi, 12 yıl sonra müebbet hapse mahkûm olduklarında bile, `devlet biliyor bizim geçmişimizi, biz yapmadık` demeye devam edecekti.
Okumaya devam et