ÖLÜM, GERÇEK ÂLEME DOĞUŞTUR.
Mevlâna’nın vefatından 737 yıl geçti. Bugünlerde hem Konya’da, hem ülkemizde, hem de dünyanın dört bir köşesinde bu vefat; ya da “gerçek âlemde doğuş” kutlanmakta. Her halde dünyada hiçbir kimsenin vefatı bu şekilde musıkiyle, coşkuyla kutlanmıyordur. Hiç kimsenin vefatına “Düğün gecesi, Sevgililerin buluşma gecesi” anlamlarına gelen “Şeb-i Arûs” denmiyordur.
İşte Mevlâna’yı özgün kılan da budur. Kendisi yaşadığı dönemde hep gerçek ve daimî Sevgili olarak gördüğü Yüce Allah’a ulaşmayı düstur edinmiş; O’ndan ayrı kalmayı dert kabul etmiş; yaşamı oyundan ibaret, bu dünyayı da bir sürgün yeri olarak telakki etmiş. Sevgili’sine kavuştuğunda ise kimsenin kendisi için gözyaşı dökmemesini, bizzat kendi adına sevinerek, ney üfleyerek, kudüm vurarak, Semâ ederek cenazesini geldiği yer olan toprağa geri verilmesini istemiştir.
Okumaya devam et
Son Yorumlar