Dünden Bugüne Hizbullah


“Hizbullah kelimesi, “Allah’ın yolu, taraftarları, Allah’ın safında yer alanlar, Allah’ın partisi” gibi anlamlarını taşıyor, Hizb ve Allah kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Hizbullah, örgütsel anlamda Allah adına, İslam uğruna gruplaşma olarak da ifade ediliyor.
Hizbullah’ın amacı; Anayasal rejimi yıkarak Türkiye’de şer’i hükümlerle yönetilen İran benzeri bir İslam devleti kurmak. Örgüt, bu amaca ulaşmak için Tebliğ-Cemaat-Cihat safhalarından oluşan üç aşamalı bir stratejiyi benimsiyor.

Hizbullahi düşünceyi esas alan örgütlenmelerde takip edilen stratejideki en belirgin özellik, yeterli sayı ve imkan bulunduğunda cihat aşamasına geçilmesi ve silahlı mücadeleye özel önem verilmesi.

İSRAİL’E KARŞI HİZBULLAH
Örgüt İran ile bağlarını, Şii dünyasının lideri olan bu ülkenin İsrail işgaline karşı yürüttüğü mücadelesine verdiği destekle açıklarken İran Devrim Muhafızları’ndan aldığı desteği de gizlemiyor. Hizbullah’ın siyasi doktrini de Humeyni söylemi üzerine kurulu: ‘Büyük Şeytan’la savaş…”

Hizbullah’ın eylem ve çalışmalarıyla ilgili ilk bilgi 1973 yılında Tahran’da elde edildi. Ayetullah Mahmut Gafari’nin temelini attığı bu oluşum, dini bir hareket olarak ortaya çıktı. İran Devrimi’nin gerçekleşmesinde aktif rol oynayan örgüt, 1983 yılında Lübnan’a yerleşti. Şii grupları çevresinde toplayarak, bugünkü Hizbullah örgütlemesine yöneldi. 16 Şubat 1992’de örgüt Genel Sekreteri Abbas Musavi’nin İsrail helikopterlerinden açılan ateş sonucu öldürülmesinden sonra örgütün liderliğine Hasan Nasrallah getirildi.

HİZBULLAH’IN İLK TOHUMLARI
Türkiye’nin terör olaylarından henüz kurtulduğu 1980’li yıllar. Derneklerin, partilerin kapatıldığı bu dönemin şaşkınlığını atan ve genellikle Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) ve Ülkücülere karşı İslami hareketin aksiyoner temsilcisi “Akıncılar” içinde faaliyet gösteren kimi kökten-dinci gruplar, 1980 yılı ortalarında Diyarbakır’da Vahdet Kitabevi’nde bir araya geldiler. ”Fikri toplantılar”ın yapıldığı bu kitabevindeki tartışmalar, 12 Eylül askeri müdahalesi ile önemli sarsıntılar geçiren sağcı-dinci grupların yeniden toparlanması için bir başlangıç oldu.

Örgüt Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin muhafazakâr yapısından da istifade etmek suretiyle bu bölgede kendisini daha fazla hissettirdi. Bu çerçevede, kendilerini yetiştiren Abdulvahap Ekinci, Ahmet Tufan, Fidan Güngör, Hüseyin Velioğlu ve Veysi Kaykaç gibi şahıslardan oluşan grup 1980 yılı başlarında “Vahdet Hareketi” adı altında bir birlik oluşturarak tebliğ faaliyetlerine başladı.

TÜRKİYE’YE SIÇRAYIŞI
Özellikle İran ve Mısır gibi ülkelerde yetişen Müslüman filozof ve alimlerinin İslami radikal anlayışları, İran’da meydana gelen İran İslam Devrimi, 1980 sonrası devrimi ihraç gayesiyle kurulan teşkilatların yapmış oldukları kültürel çalışmaları örgütün ilham kaynağı ve düşensel ve fiziki platformu oldu.

VAHDET HAREKETİ’NDEN HİZBULLAH’A
Türkiye’nin son 20 yılına damgasını vuracak olan kanlı bir örgütün beyin takımından olan Fidan Güngör, Hüseyin Velioğlu, Mansur Güzelsoy, Abdullah Yiğit (Mehmet Ali Bilici), Ubeydullah Dalar’dan müteşekkil bu örgüt ilk toplantılarını işte böyle bir atmosferde yaptı ve örgütün temellerini attı.

İkinci toplantı 1981’de Batman’daki Cem Kitabevi’nde düzenlendi. Batmanlı Ekrem Baytap’ın sahibi olduğu kitabevindeki toplantıyla aynı yıllarda üçüncü toplantı ise İstanbul Kasımpaşa’da gerçekleştirildi. Akıncılar Derneği’nden 8 kişilik bir grup ”kitap okumak ve fikir tartışması” için bir araya geldiler. Batman, Diyarbakır, İstanbul hattı, örgütün bu etkinliğini sürdürdüğü rota açısından da ilginç ipuçları veriyor.

TÜRKİYE ÖRGÜTLENMESİ VE İLK EYLEMLERİ
Hizbullah’ın Türkiye örgütlenmesi 1 Aralık 1984 tarihinde İstanbul’da bir kuyumcu soygununa müdahale eden güvenlik güçlerinin, kendileriyle çatışmaya giren örgüt mensuplarından birini yakalamaları ile ortaya çıktı.

Genişletilen operasyonlarda İrfan Çağırıcı kaçtı, kardeşi Rıdvan Çağırıcı’nın da aralarında bulunduğu örgüt üyesi 13 kişi yakalandı. Militanlarla birlikte Sten marka makineli tabanca, dört adet çeşitli çapta tabanca, bine yakın mermi de ele geçirildi.

Sanıklar emniyette verdikleri ifadelerde, örgütü 1983 yılında kurduklarını, çeşitli soygun ve gasp olaylarından oluşan 19 eylem gerçekleştirdiklerini ve Türkiye’de Darü-l Harp (harp kapısı) oluştuğunu söylediler. Örgütün Teşkilat Genel Emiri’nin irfan Çağırıcı, Askeri Kol Başkanı’nın Selim Gülcan, İçtimai Kol Başkanı’nın Nejat Atiker, İstihbarat Kol Başkanı’nın Mehmet Balmaz, Tebliğ Kol Başkanı’nın da Metin Torun olduğu belirlendi.

HİZBULLAH İKİYE BÖLÜNDÜ
Hizbullahi yapılanmalara ilk kez Hüseyin Velioğlu’nun Diyarbakır’dan ayrılarak Batman’a gittiği 1987 yılında rastlandı.

Hüseyin Velioğlu, Batman’da İlim Kitabevi’ni kurdu. İlimciler olarak adlandırılan Hizbullah’ın tehlikeli kanadının yapılanması burada sürdü.

Hizbullah’ ilk tohumlarını atan Fidan Güngör ve Mansur Güzelsoy ise ”Silahlı mücadeleye karşı çıktıkları” gerekçesiyle Velioğlu’ndan ayrılarak Menzil Kitabevi çevresinde örgütlenmeye başladı. Akrabalık ve aşiret bağları örgütlenmeyi güçlendirdi.

DERİN DEVLETİN ŞEMSİYESİ ALTINDA HİZBULLAH
Menzil hareketinin şiddet yanlısı olmayan tutumu İlim kanadının ateşli eleştirileriyle karşılaştı. Fikri çatışmalar zamanla şiddet platformuna taşındı. Çatışmanın doruk noktası ise Menzil kanadının dini lideri Ubeydullah Dalar’ın sopalarla öldürülmesi oldu. Fidan Güngör’ün de İstanbul’da kaçırılarak kendisinden bir daha haber alınamaması İlim hareketini Hizbullah’ın tek söz sahibi yapmasını sağladı.

PKK İLE HİZBULLAH’IN KANLI İKTİDAR SAVAŞI
PKK terörü tırmanırken Hizbullah yapılanması önce Batman, ardından da Diyarbakır ve ilçelerinde hızlandı. Hizbullahçılar, PKK sempatizanlarıyla küçük sürtüşmelere girmekten kaçınmadı.

Güneydoğu’da 1991’den itibaren faili meçhul cinayetlere rastlanmaya başlandı. Diyarbakır’da, Mardin’de, Silvan’da, Gercüş’te, Nusaybin’de birileri günün herhangi bir saatinde sürekli tetiğe bastı. Enselerinden TAKAROV, MAKAROV ve STEN marka tabancalarla kurşunlananlar da bölgelerinde solcu, aydın ya da laik kişilerdi. Bu saldırılarda telaffuz edilen adres hep aynıydı: Hizbullah.. Yada başka bir deyişle devletin Hizbullahı: Hizbulkontra.

Bu kapsamda 1991-1995 arasında yapılan eylemler sonucu aralarında PKK militan ve sempatizanı, imam, molla, HADEP-DEP yöneticisi ve üyeleri, çeşitli basın mensupları ile Hizbullah taraftarları ve vatandaşların olduğu 700’e yakın insan öldürüldü. Bu cinayetlerin 500 kadarı yasa dışı Hizbullah- İlim grubu tarafından, 200 kadarı ise yasa dışı PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülüyor.

İlimcilerin Güneydoğu’da devletin gizli güçleri tarafından her zaman korunduğu ve PKK’nın toplumsal tabanını kesmek için kurulduğu söylendi. Emniyetin Menzilcileri hedef alan operasyonlarına karşın İlim grubuna karşı bir müdahale olmaması bu şüpheleri güçlendirdi.

Dönemin en etkili ismi olan JİTEM’in kurucularından Binbaşı Cem Ersever bir söyleşisinde şunları söylüyordu:

“Hizbullah’ın tetikçileri itirafçılar; Hizbullah ile bağlantıda olan iki kişi Alaattin Kanat ile Adem Yakın’dı. Bunların bize hep söylediği şu olmuştur; ‘Hizbullah PKK’nın düşmanıdır. Düşmanımın düşmanı benim dostumdur. Güvenlik güçleri kesinlikle Hizbullah ile uğraşmasın, onun yolunu açsın’. Adamların dediği de oldu. Güvenlik kuvvetleri Hizbullah’ı koruyup güçlendirmişlerdi. Hizbullah’ın tetikçilerinin çoğu itirafçıdır.”

Devletin örgütü muhafaza edişinin resmi ağızlara yansıması da Hizbullah’ın misyonunun belirtiyor gibi. Dönemin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Tümgeneral Teoman Koman kendisine Hizbullah’ı soran gazetecilere şu cevabı vermişti: “Hangi Hizbullah? Bir İran’daki Hizbullah vardır bir de PKK’nın baskılarına karşı kendini koruyan, dini inançları kuvvetli vatandaşlar.”

İsmet Sezgin de bir gazetecinin “Hüseyin Velioğlu aranıyor mu?” sorusuna “Ne sen sormuş ol, ne de ben duymuş olayım” şeklinde cevap vermişti.

HİZBULLAH’A YAPILAN OPERASYONLAR
1993-94 yılları arasında kadınlar ve liseli çocukları da öldürmeye başlayan örgüt, giderek eylemlerini laik cumhuriyeti tehdit edecek boyutlara ve güvenlik kuvvetleriyle çatışmaya kadar vardırdı.

Gerçekleştirdiği cinayetlerin ardından çok az militanı yakalanan Hizbullah’a yönelik kapsamlı operasyonlar 1995 yılında sıklaştırdı. Güvenlik güçleri aynı yıl örgütün en etkin olduğu yer olan Silvan’ın Suse Köyü’ne kapsamlı bir operasyon düzenledi. Militanların karşı koymasına olanak tanımayacak biçimde gerçekleştirilen operasyonda, Hizbullah’ın çok sayıda militanı gözaltına alındı. Operasyonlarda, örgüte ait dökümanların yani sıra çok sayıda silah ve patlayıcı da ele geçirildi.
POLİSE İLK KURŞUN
Bu kapsamlı operasyonun ardından örgüt yeraltına çekildi. Ancak 1996 yılında Hizbullah militanları Diyarbakır’da ilk kez “devlete silah sıktılar.”

Pirinçlik beldesine baglı Hatuni Köyü’ne operasyon düzenleyen özel tim mensuplarına köyde örgütlenen Hizbullah militanları otomatik silahlarla ateş açınca çatışma çıktı. Örgüt üyelerinden oluşan Hatuni köylüleri, bu olaydan birkaç ay sonra da Güle Çoban Köyü’nden kent merkezine gelen korucu minibüsünü pusuya düşürerek 3 korucuyu öldürdü. Çıkan çatışmada bir Hizbullahçı da öldürüldü.

“Hizbullah’ı devlet kurdu”, “cinayetleri Hizbul-kontra işliyor” suçlamalarının ardından örgüt üyelerinin direnmesiyle karşılaşan güvenlik güçleri bu tarihten itibaren operasyonlarını yoğunlaştırdı.
Hizbullah’ın hücre evleri, çevresinde topladıkları kitabevleri, başta Batman’ın Seki, Diyarbakır’ın Hatuni ve Silvan’ın Suse olmak üzere kamp olarak kullandıkları köylerde, özellikle Silvan, Batman ve Diyarbakır’da yoğunlaştıkları mahalleler yakın takibe alındı.

Güvenlik güçlerinin 5 yılda hücre evlerde düzenlediği operasyonlarda çok sayıda öldürme, yaralama, tehdit ve adam kaçırma olayından yakalananların sayısı 1578’e ulaştı. 225 öldürme, 219 yaralama 55 de adam kaçırma ve kundaklama olayına karıştıkları saptanan bu kişilerden 444’ü çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandı, 1134’ü ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Hizbullahçıların hücre evlerinde 77 Kalaşnikof otomatik silah, 251 tabanca, 6 bin mermi ile 40 el bombası da ele geçirdi.
İTİRAFÇILAR ve BİLGİSAYARDAKİ BİLGİLER
Güvenlik birimleri örgüte en büyük darbeyi, Hizbullah’ın Mardin sığınağındaki arşivi çökerterek vurdu.

Bilgisayar disketleri ile 20 bin sayfalık arşivin ele geçirilmesini sağlayan Abdülaziz Tunç ile Şaban Elaltunteri ile önce örgütün Akdeniz sorumlusu olduğu öne sürülen Mehmet Emin Ekinci’ye ulaştı. Mevlüt Ateş sahte kimliğiyle yakalanan Ekinci, Tunç ve Elaltunteri ile birlikte İstanbul’a getirildi. Konca Kuriş ‘i kaçırtan kişi olarak bilinin Ekinci, İstanbul’da örgütün kaçırdığı kişiler ve hücre evleriyle ilgili olarak da önemli bilgiler verdi.

Aynı dönem içerisinde İstanbul’da aralarında Zehra Vakfı yöneticisi İzzettin Yıldırım’ın da bulunduğu onlarca Müslüman işadamı kayboldu. Tam da örgütün izini süren polis kaçırılan işadamlarının Hizbullah tarafından alıkonulduğu bilgisine ulaştı.

BEYKOZ BASKINI VE “BAŞSIZ KALAN GÖVDE”
Örgütün Beykoz’da karargâhının bulunduğunu belirleyen polis, buraya düzenlediği ve 4,5 saat süren operasyonda Hüseyin Velioglu’nu öldürdü, örgütü ayakta tutan 8 kişiden ikisi olan Cemal Tutar ile Edip Gümüş’ü de yakaladı. Bu kişiler ise kaçırılan işadamlarının Çamlıca’daki örgüt evinde gömülü olduğunu itiraf ettiler.

MEZAR EVLER
Bunların arasında feminist-islamcı yazar Konca Kuriş ve Malki cinayeti davası sanığı Mehmet Sümbül’ün sorgulandığı video kasetler, kayıp 11 işadamının da aralarında bulunduğu yüz kişilik “kaçırılacak insan listesi” de bulundu.

Beykoz’daki Hizbullah villasının eski sahibi Mehmet Altan, evi yılbaşından beş gün önce kendisini “Mustafa Demir” diye tanıtan bir kişiye 211 milyar lira karşılığında sattığını söyledi.

Operasyondan iki gün sonra Edip Gümüş’ün ifadesi doğrultusunda Üsküdar Hasip Paşa Caddesi 2. Çıkmaz Sokak 26 numaraya yapılan operasyonla da Hizbullah’ın, eşi görülmemiş bir toplu mezar vahşetine giriştiği ortaya çıktı.

Evin kazılan her köşesinden toprağa gömülmüş cesetler çıktı. Elleri ve ayakları bağlı olan ve cenin pozisyonunda gömülen on cesetten bazılarının kafatasında beton çivisi bulunduğu, kol ve bacaklarının kırıldığı ve kesildiği, maktullerin işkenceye maruz kaldıkları belirlendi.

ESRARENGİZ AİLE
“Mezar ev”in dört ay önce İETT emeklisi Ziyaettin Yer’den, kendilerini depremzede olarak tanıtan iki çocuklu bir karı kocanın kiraladığı tespit edildi.

Mahalle sakinleri, esrarengiz komşularıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Adamlar 25-26 yaşlarındaydı. Kadın sürekli çarşaf giyiyor, gözlerine kadar kapanıyordu. Gece yarısı bir kez siyah poşet ve beyaz çuvallar içinde eve bir şeyler getirdiklerini gördük. Gece geç saatlerde evlerine başkaları da geliyordu. Ramazan ayının 15’inden sonra evlerinin bahçesini siyah perdelerle kapattılar. Adamın tutucu olduğunu ve karısını kıskandığını düşündük. Bir ara evden kötü kokular geldi, mahalledeki lağım sandık.”

MEZAR EVLER YAYILIYOR
Öte yandan Üsküdar’daki evde bulunan ve teşhis için Adli Tıp Kurumu’na götürülen cesetlerin hiçbirisi kayıp işadamlarının aileleri tarafından uzun süre teşhis edilemedi. Örgüt lideri Velioğlu’nun cesedi ise ağabeyi Hayrettin Velioğlu tarafından doğrulandı.

Olaydan üç gün sonra 20 Ocak 2000’de Ankara Etimesgut’ta bulunan mezar evle birlikte Hizbullah vahşetinin sadece Üsküdar’daki evle sınırlı kalmadığı gözler önüne serildi. Sabaha karşı Etimesgut’ta üç eve baskın yapan polis ikisi kadın beş kişiyi gözaltına aldı.

Yapılan baskınlarda örgütün Ankara sorumlusu “Mehmet Yaşar” kod adlı Selman İpek’le “Recep” kod adlı örgüt üyesi Burhan Özlük de yakalandı. Yakalananların ifadeleri doğrultusunda Etimesgut’ta bir gecekondu olan evin bodrum katında yapılan kazılarda İstanbul’daki gibi elleri arkadan bağlı ve çıplak gömülmüş üç ceset bulundu.

Türkiye genelinde sürdürülen operasyonlar çerçevesinde 21 Ocak 2000’de Konya’da düzenlenen operasyonda da toplu mezar bulundu. Meram ilçesindeki bir evin bodrum katında, biri kadın üç cesede ulaşıldı.

VAHŞETİ VİDEO KASEDE ALDILAR
Yapılan operasyonlarda bulunan cesetler üzerindeki incelemeler ve ele geçirilen dökümanlardan örgüt üyelerinin kaçırdıkları kişileri önce işkenceyle sorguladıkları saptandı.

Kurbanların ağız ve burunlarının bantlandığı, el ve ayaklarının bağlandığı iplerin boyunlarında düğümlendiği, demir tellerle birbirlerine bağlanıp asma kilitle kilitlendikleri, henüz ölmeden toprağa gömüldükleri ve vahşetin videoya kaydedildiği belirlendi.

DEVLET İÇİNE SIZMIŞLAR
21 Ocak 1999’da ise Hizbullah’ın devlet içine kadar sızdığı anlaşıldı. Hizbullahçı olduğu öne sürülen Başbakanlık’ta idari ve mali işlerde görevli Abdussamet Yıldız, bir operasyonla görev başında gözaltına alındı.

Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı döneminde Başbakanlık’ta göreve başlayan Yıldız’ın, devletin hassas kayıtlarına ulaşabilecek Pozisyondaki kritik görevinin “bilgisayar operatörlüğü” olduğu tespit edildi.

KONCA KURİŞ’İN CESEDİ DE BULUNDU
Konya’daki operasyonlarda bulunan ve Adli Tıp Kurumu’nda incelemeye alınan kadın cesedinin 18 aydır kayıp olan İslamcı feminist yazar Konca Kuriş’e ait olduğu 22 Ocak 2000’de ailesi ve diş doktoru tarafından diş haritasından anlaşıldı.

Kuriş, Türkçe namaz kılmak, cuma ve cenaze namazlarında kadınların da erkeklerle aynı hakka sahip olması gibi görüşleri savunmuştu.

Ayrıca örgüt evlerine yapılan baskınlar sonucu 35 gün boyunca direndiği belirlenen Kuriş’in otopsi ön raporunda, dış etkenlerle boğulma nedeniyle öldüğü belirtildi. 22 Ocak 2000’de Konya’nın Selçuklu ilçesinin Sakarya Mahallesi Naşhi Sokak’taki iki katlı bahçeli evin bodrumunda yapılan kazılarda sekiz erkek cesedi bulundu.
KASETLERE 10 DAKİKA DAYANABİLDİLER
Örgüt evlerinde ele geçirilen ve vahşeti ortaya döken sorgu kasetleri, siyasiler arasında da şok yarattı.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın koalisyon ortaklarını bilgilendirmek için verdiği görüntülü brifing, liderlere zor anlar yaşattı. Başbakanlık Konutu’nda Başbakan yardımcıları Devlet Bahçeli, Hüsamettin Özkan ve ANAP lideri Mesut Yılmaz, örgütün telle boğma, boğaz kesme ve bıçakla işkence sahnelerini içeren üç sorgu kasetini izlemeye ancak 10 dakika dayanabildiler.

Liderler, görüntüleri izledikten sonra yaptıkları değerlendirmede, kasetlerin bilim adamlarının da yer aldığı bir uzmanlar heyeti tarafından incelenmesine ve dava aşamasına kadar kamuoyuna açıklanmamasına karar verdiler.
KARTAL’DAKİ BİR EVDE 9 CESET
Hizbullah’ın mezar evleri bu kadarla sınırlı kalmadı. Örgütün İstanbul’daki ikinci mezarevi, 28 Ocak 2000’de Kartal’da ortaya çıkarıldı. Kartal Çavuşoğlu Mahallesi Samanyolu Caddesi Görkemli Sokak 12 numaralı villa tipi evde yapılan aramada 9 ceset bulundu.

İŞKENCE ALETLERİ
Bu evin yakınında, Çobanyıldızı Caddesi 45 numaralı evde de araştırma yapan polis, örgüt üyelerinin imha etmeye çalıştığı bir bilgisayarla çok sayıda disket buldu.

Evdeki aramada depremzedeler için toplandığı görüntüsü veren çocuk ve büyük giyecekleri, ayakkabılar, öldürülen Zehra Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım’ın yakınlarıyla çekilmiş fotoğrafları ve işkence aletleri ele geçirildi.

Aynı gün Pendik Güzelyalı Mahallesi Ankara Caddesi Hayat Sokak 22 numaralı eve düzenlenen operasyon sonucu örgütün beyni olarak bilinen Hacı İnan, askeri kanat sorumlusu Hacı Bayancık yakalanırken, Velioğlu’nun yerine örgütün liderliğini üstlendiği ileri sürülen Mehmet Sudan’ın eşinin de aralarında bulunduğu dört kadın gözaltına alındı.

Hizbullah örgütüne yönelik Beykoz operasyonunda ölü ele geçirilen lider Hüseyin Velioğlu ancak on gün sonra toprağa verilebildi. Batman’da toprağa verilen Velioğlu’nun cenaze töreninde polisle çoğu çarşaflı kadınının aralarında bulunduğu grup arasında gerginlik yaşandı.

30 Ocak 2000’de Beykoz’daki baskında ele geçirilerek uçakla Diyarbakır’a götürülen ve bir süre burada sorgulanan Edip Gümüş ve Cemal Tutar, polisteki sorguları tamamlandıktan sonra Diyarbakır DGM’ye sevk edildi. Burada ifade veren Gümüş ve Tutar, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

KUŞ İÇİN 2 ÇOCUĞU ÖLDÜRDÜLER
İstanbul Kartal’daki evden sonra Diyarbakır Melikahmet semti Savaş Mahallesi Küçükkavas Sokak’taki yan yana iki evde de 30 Ocak 2000’de altı ceset çıkarıldı.

Cesetlerin ikisinin eve kuşlara bakmak için giren ve 21 Ocak’tan beri kayıp olan 17 yaşındaki Ayetullah Dalgın ile 19 yaşındaki Ali Çelik’e ait olduğu ortaya çıktı.

Ankara polisince gözaltına alınan örgütün askeri kanat sorumlularından Mahmut Demir, poliste verdiği ifadede, “Pişmanım. Bundan sonra devletin tarafındayım” dedi. Hizbullahçılardan Mustafa Selman İpek ve Mehmet Emin Alpsoy ise pişman olmadıklarını belirterek, “Eylemleri şeriat ve Allah için yaptık” dediler.

HİZBULLAH BİLANÇOSU
Şubat ayı başında Diyarbakır ve Batman’da yapılan kazılarda dört, Mardinkapı’da üç ve Gaziantep’te bir ceset daha bulundu. Hizbullah operasyonunda gözaltıların binin üzerine ulaştığı 4 Şubat 2000’de İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı raporla Hizbullah bilançosu çıkarıldı.

Örgütün lider kadrosunun ve arşivinin Beykoz’daki villada uygulanan “Malazgirt” operasyonuyla ele geçirildiği, hemen arkasından Ankara’da “Çelebi”, Konya’da “Konya”, İçel’de “Hicret”, Batman’da “Sis Dağı” ve Mardin’de “Şura” operasyonunun gerçekleştirildiği ve toplam 57 cesete ulaşıldığı belirtildi. Aralarında İslami kesimin kaçırılan 11 işadamının da bulunduğu birçok kişinin cesedi teşhis edildi.

KAMU GÖREVLİLERİ
Operasyonlarda örgüte mensup 119 kamu görevlisinin yakalandığı açıklandı. Yakalanan kamu görevlilerinden 30’unun öğretmen, 17’sinin işçi, 21’inin imam, altısının sağlık memuru ve üçünün doktor olduğu bildirildi.

2000 İNTİHAR KOMANDOSU ADAYI
10 Şubat 2000 tarihi itibariyle Hizbullah’a karşı yürütülen operasyonlarda, örgüte kayıt olmak amacıyla özgeçmiş gönderen 6 bine yakın kişinin bulunduğu, bunlardan 2 bininin intihar komandosu olmaya aday oldukları belirlendi. Yapılan operasyonlarda bu listede kayıtlı görünen dört kişi yakalandı.

İRAN’A HİZBULLAH DOSYASI
17 Mayıs 2000’de Hizbullah’ın dış bağlantılarına ilişkin bir dosyanın diplomatik kanallarla İran’a iletilmesine karar verildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı, “Soruşturmaları süren cinayetlere ilişkin bize resmi kanallardan gelen bir bilgi yok. Harrazi’nin beyanlarının ilişkilere olumlu bir katkı sağlayacağını söylemek mümkün değildir” dedi.

İKİNCİ DARBE
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, “Umut Operasyonu” adı verilen çalışmalar sonucu Uğur Mumcu suikastına karışan sanıklara da ulaştı. Yakalanan kişilerin soruşturmanın sürdürüleceği Ankara’ya gönderilmesinin ardından “2. Hizbullah Operasyonu”na başladı.

20 Mayıs 2000’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, Beykoz’daki hücre evinde yasadışı Hizbullah terör örgütü lideri Hüseyin Velioğlu’nun ölü ele geçirilmesinden sonra örgütün üst düzey sorumlularına yönelik operasyonlarda, İstanbul sorumlusu İlyas Kutulman’ın da aralarında bulunduğu 10’un üzerinde örgüt mensubunu yakalandı.

HİZBULLAH’IN YENİ LİDERİ DE YAKALANDI
Polis, Velioğlu’nun öldürülmesinden sonra örgütün yeni lideri olan Mehmet Sudan, askeri kanat sorumlusu Eyüp Kişi, mali işler sorumlusu Medeni Kağan, Diyarbakır ve diğer il sorumluları Selim Kağan, Faruk Ünaltın ve Yasin Demir’i İstanbul’da yakaladı.

İstanbul Emniyeti’nin terör örgütü Hizbullah’a yönelik Agustos 2001 yılı içerisinde gerçekleştirdiği operasyonda ise 6 kişi yakalandı.

Zanlıların toplam 26 kişinin öldürülmesi ve çok sayıda kişinin yaralanması olayına karıştıkları bildirildi. Esenler’de Hizbullah itirafçısı Şaban Elaltuner ile oğlu Mehmet Elaltuner’in öldürülmesi, Küçükçekmece de üç polis memurunun şehit edilmesi eylemlerini gerçekleştirdikleri belirtildi. Gözaltına alınan kişiler şunlardı: Tetikçi Rıfat Demir, askeri kanat sorumlusu Ahmet Durmaz, Ahmet Şahin, Tahir Ak, Garip Özer ve Davut Şahin.

GAFFAR OKKAN SUİKASTI
Terör örgütü, Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesinin ardından, prestij kazanmak, örgütü canlandırmak, varlığını göstermek için Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı hedef seçti.

Medyada popüler olması bunda etkili oldu. Son derece profesyonelce işlenen cinayette Gaffar Okkan ile birlikte 6 emniyet görevlisi şehit edildi, yedi poliste yaralandı. Suikastin talimatını vermekle suçlanan Hizbullah’ın Şûra üyesi, ’Melle Mizgin’ kod adlı Mehmet Beşir Varol’un, Hizbullah’ın çekirdek kadrosunu oluşturan kişiler arasında yer aldığı belirtildi.

Eylem ile ilgili mahkeme tutanaklarına şu cümleler geçti:

“Hüseyin Velioğlu’nun 2000 yılında öldürülmesi üzerine büyük darbe alan Hizbullah’ı yeniden canlandırmak için, Adana’da öldürülen Sulhaddin Ürük, Mehmet Beşir Varol, Mehmet Sudan ve Hacı Bayancık’ın bir araya gelerek tekrar şura oluşturdukları, eylemin Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü 17 Ocak tarihine denk gelecek şekilde planlandığı, medyatik olması nedeniyle Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’a yönelik yapılması yönünde karar alındığı anlaşıldı.”

Davada, Varol 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılırken, Nurullah Gülsever suikast keşfini yaptığı gerekçesiyle 12 yıl 6 ay, Mehmet Çiçek ise Diyarbakır’da bir polisi şehit etmekten müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

ELE GEÇİRİLENLER
Örgüt hakkında bugüne kadar güvenlik güçlerine en detaylı bilgiler yine örgütün itirafçıları tarafından verildi.

Operasyonla yakalanan ve örgütün üst düzey sorumlusu olduğu belirtilen Abdülaziz Tunç, örgüt hakkında bildiği her şeyi güvenlik güçlerine anlattı. Örgüt bu sırada kendisine ihanet eden örgüt elemanlarının tasfiye edilmesi kararını aldı. Bu arada, örgüt içi infaz edilecek olan 17 militanın ismi polisin eline geçti.

Güneydoğu’da son yıllarda işlediği birçok faili meçhul cinayet ve iç hesaplaşma ile adını duyuran Hizbullah terör örgütüne yönelik en ciddi operasyon Diyarbakır’da yapıldı.

Mart 1998’de Diyarbakır’da bir hücre evine yapılan baskında, örgüte ait 80 sayfalık doküman, bu dökümanların incelenmesi sonucunda da 400 kişi yakalandı. Dökümanların incelenmesi sonucu faili meçhul olaylara ait dosyalar raflardan indirildi. Polis, Mardin’de Hizbullah’ın bilgi işlem merkezini ele geçirdi. Ankara’da uzmanlar tarafından çözülen disketlerden 15 bin sayfalık döküman elde edildi.

Bölgede operasyonlarını yoğunlaştıran polis, isimleri tespit edilen yaklaşık bin kişiyi yakalayarak mahkemeye sevk etti. Örgüt elemanlarının deşifre olmasıyla örgüt kendi içine dönük bir hesaplaşmaya gitti. Bu arada deşifre edilen örgütün yüzlerce elemanı İç Anadolu bölgesine hicret etti. Dökümanlarda adı geçen ve örgüt ile bağlantılı olduğu tespit edilen yaklaşık yedi bin kişi aranmaya başlandı.
CEPHANELİK
Şubat 2000’de Hizbullah’ın Gaziantep askeri kanat sorumlusu Sadık Arslan’ın nikahsız yaşadığı eşi Adile Çiçek’e ait Emek mahallesindeki villa ve çevresinde yapılan kazı çalışmalarında ise örgütün cephaneliği ortaya çıkarıldı.

120 Kaleşnikof tüfek, 28 RPG-7 roketatar, 64 tabanca, 2 uzun namlulu mavzer tüfek, 1 Kanas marka süikast silahı, 1 pompalı tüfek, 1 G1 piyade tüfeği, 1 G3 piyade tüfeği, 1 Fors Sait marka otomatik tüfek, 1 mat marka tüfek, 3 uzi marka tabanca, 48 RPG – 7 roket, 7 bombaatar tabanca, 124 MKE yapılı el bombası, 24 Rus yapımı savunma tipi el bombası, 21 taarruz tipi el bombası, 4 RDG – 5 el bombası, 3 DM – 41 NATO standardı elbombası, 3 topuk koparan mayını, 3 yangın el bombası, 1 lançer bombası, bol miktarda mühimmat, boğma telleri, kimyasal bomba malzemeleri, örgütün olası kanlı eylemleri için ipucu verdi.

HANÇEPEKLER
Örgütün, aralarından çok sayıda tetikçi sağladığı “Hançepek Kırıkları” adı verilen proleter altkültür grubuna mensup gençler bir dönem Hizbullah’ın en önemli satırlı ve silahlı saldırı grubu olarak hafızalara kazındı.
Diyarbakır’ın tümüyle gecekondulardan oluşan ve işsizliğin yüzde 100’e yakın oranlarda seyrettiği Hançepek Mahallesi’nde yaşayan ve kendisini “Kırık” diye tanımlayan bu kişiler örgüt tarafından PKK’ya karşı tetikçi ve satırlı saldırgan olarak kullanıldı.

BİNGÖL VE HİZBULLAH
Emniyet güçlerinin araştırmalarına göre Hizbullah, Bingöl’deki örgütlenmesini, Yamaç aşiretine mensup Elaltuntaş, Elaltunteri, Elaltunkara ve Börü aileleri üzerinden gerçekleştirdi. Bingöl’ün Genç İlçesi’ne bağlı Yamaç Köyü’nden 80 yıl önce göç etmeye başlayan Yamaç aşiretinin mensupları Diyarbakır ve Bingöl kent merkezlerine yerleşti.

Bingöl’e yerleşenler, bir Ermeni ustasından kadayıfçılık mesleğini öğrendi. Zamanla kadayıfçılık aşiretin diğer kolları gibi Elaltuntaş ailesinin de mesleği haline geldi. Diyarbakır’a yerleşenler ise fırıncılık yapmaya başladı. Yamaç aşireti çevrede daha çok ‘Kadayıfçılar’ olarak anıldı. Çocuklarının dini eğitimine önem veren aile, kendilerini Kürt değil Zaza olarak tarif etti.

KİLİT İSİM ‘BÖRÜ’
Hizbullah’ın Bingöl’deki örgütlenmesi 1985’li yıllarda başladı. Bu örgütlenmedeki kilit isim Bingöl’den Diyarbakır’a göç eden bir ailenin üyesi olan Hacı Bayancık üstlendi. Zamanla Hizbullah’ın Şura üyesi olan Bayancık, Bingöl’deki faaliyetlerini, Yamaç aşiretinin önemli isimlerinden Şevket Börü’yle birlikte gerçekleştirdi.

Böylece ‘Kadayıfçılar’ arasında Hizbullahçılık yayılmaya başladı. Şevket Börü, Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’na manevi bağlılığının göstergesi olarak soyadını Velioğlu olarak değiştirdi. 1992’de Hizbullah’ın Diyarbakır’daki Askeri Kanat Sorumlusu oldu. Örgütün Diyarbakır’daki dini sorumlusu ise Hacı Bayancık’tı.

AŞİRETİ ÖRGÜTLEDİ
Börü, 1980’li yılların ortalarında ailenin gençlerini de Hizbullah’ın içine çekmeyi başardı. Börü’nün ‘Kadayıfçılar’ arasından örgüte kazandırdığı en önemli isim ise Şaban Elaltunteri oldu. Elaltunteri, kısa süre içinde Hizbullah’ın lideri Hüseyin Velioğlu’nun makam arabasını kullanan bir militan olup çıktı. Diyarbakır’da bir çok cinayet işledi. Velioğlu’nun yanından ayırmadığı Elaltunteri, zamanla Hizbullah şefinin sonuna hazırlayacak itirafçıların en ünlüsü oldu.

ERKEKLERLE KONUŞAN KIZLARA KEZZAP
Hizbullah’a katılan ‘Kadayıfçılar’ ailesinde Elaltunkara ailesine mensup gençler de oldu. Bunlar arasında bulunan ve Diyarbakır DGM’de yargılanan Muhittin Elaltunkara, erkeklerle konuşan genç kızları okul çıkışlarında yüzlerine kezzap atarak ya da bacaklarına jiletle keserek cezalandıran “Kezzap Timi’nin şefiydi. Ancak asıl eylemlerini 1992-1993 yıllarında PKK yanlılarını öldürerek gerçekleştirdi.

EL KAİDE BOMBACISI GÖKHAN ELALTUNTAŞ’IN AMCAOĞLU
Neve Şalom’a yönelik saldırıyı gerçekleştiren Gökhan Elaltuntaş ise ailesindeki tek örgütçü değildi. Hizbullah’ın tetikçileri arasındaki en ünlüsü amcasının oğlu Ramazan Elaltuntaş’tı. Ramazan Elaltuntaş, 1991-94 yılları arasında Diyarbakır’da 60 kişiyi öldürmekten yargılanıyor. Elaltuntaş ailesinin diğer ünlü tetikçisi ise Gökhan Elaltuntaş’ın kuzeni olan Gıyasettin Elaltuntaş’tı. Gıyasettin Elaltuntaş da halen Diyarbakır 3 No’lu DGM’de, Bingöl ve Diyarbakır’daki adam öldürme eylemlerine karışmak suçlamasıyla yargılanıyor.

ŞOFÖRÜ ELE VERDİ
Hacı Bayancık’tan sonra Bingöl’den çıkan en bildik Hizbullahçı ise Mehmet Sudan. Velioğlu’nun öldürülmesinden sonra bir dönem için Sudan’ın örgütün başına geçtiği ileri sürüldü. Sudan, MİT ve Emniyet’in ortak operasyonuyla İstanbul Maltepe’de yakalandı.

Velioğlu’nun şoförü Şaban Elaltunteri, Abdülaziz Tunç ile birlikte itiraflarda bulunarak örgütün çökertilmesini sağladı. Elaltunteri, İstanbul’da yakalandıktan sonra örgütün Akdeniz Bölge Sorumlusu Mehmet Emin Ekinci’yi deşifre etti. Ekinci’yi yakalayan polis, Velioğlu’nun öldürüldüğü Beykoz operasyonunu gerçekleştirdi.

ÖRGÜTÜN MANİFESTO VE YAPILANMASI
Örgüt camilerde zekat adı altında para toplayarak, kadınların bileziklerini alarak, infak adı altında gıda, yiyecek malzemesi toplayarak finans sağladı.

Genellikle dini sömürü aracı olarak kullanıp yardım toplayan örgüt, silahlarının büyük bir kısmını ise 1992-1993 yılları arasında şiddetin tırmandığı Güneydoğu’da köylerden yardım adı altında topladı. Bu silahlar, Kalaşnikoflar ile Makarof ve takarof tabancalardan oluşuyor. Örgütün diğer gelir kaynakları arasında ise bağış, kurban derileri, kaset satışları, çiftçi hasat mahsülünden pay, kaçırılan şahıslar için alınan fidyeler, çeşitli adlarla camilerden toplanan paralar, fitre, sadaka ve hibeler.

ÖRGÜTÜN ÇALIŞMA ŞEKLİ

Hedef belirlenmesi:
1- Bilgi toplama
2- Bilgilerin değerlendirilmesi
3- Eylem kararı alma
4- Planlama ve görev bölümü

Eylemin gerçekleştirilmesi:
1- Tetikçi, eylemi fiilen gerçekleştirir
2- Korumalar, eylem sırasında tetikçiyi korur ve merak nedeniyle toplanan kalabalığı havaya ateş atarak dağıtır, kaçar.
3- Gözcü eylemin gerçekleşmesi esnasında dışarıdan gelebilecek engellemeleri takip eder.

Eylem sonrası kaçış:
Eylemi gerçekleştirenlerden bir tanesi verilen zamanda kontrol noktasına gelmediği takdirde yakalandığı düşünülerek, diğer eylemciler örgüt tarafından hemen hicret ettirilirler.

Hizbullah Terör Örgütü yaptığı eylemlerde genellikle başka örgütlerin adını kullanır. Şaibe yaratmak için bazen gerçekleştirdiği eylemleri devletin yaptığı yolunda yıpratma politikası geliştirerek kendisi için taban oluşturur.

MAHKÛM EVİ
Eylemden sonra deşifre olmuş veya beşeri ilişkileri örgüt açısından sakıncalı hale gelmiş, yakalanması söz konusu olan örgüt elemanları, tedbir olarak ‘mahkum evi’ tabir edilen yerlerde hiç dışarıya çıkmadan aylarca, bazen yıllarca zorunlu ikamet ettirilir. Mahkum evi, yerleşim merkezlerinde hiç dikkati çekmeyecek mevkilerden seçilir. Kaçağın, hiç deşifre olmamış örgüt elemanlarının kendi ailesiyle birlikte ikamet ettiği evinde de misafir ya da akraba rolü oynayarak bulunması da mümkündür. Bu evlerde kalan şahısların bütün ihtiyaçları deşifre olmamış örgüt elemanları tarafından karşılanır. Harcamalar da örgütçe sağlanmaktadır.

Yakın hedefler:
1- Askeri kanadın tamamlanarak şehir ordusu ve kırsal kesim ordusu şeklinde tesis edilmesi.
2- Cami yapılanmasının Türkiye genelinde tam olarak oturtulması.
3- Devletin Hizbullah içine sızmasını imkansızlaştırmak ve bu konuda hiçbir taviz vermemek.
4- Türkiye’deki diğer İslami örgütlerin dağıtılarak, tabanın Hizbullah’a kaydırılması sağlamak.

Uzak Hedefler:
1- Halkın devlete karşı gösterilen şekilde, harekete geçmesi.
2- Milyonlarca kişiden oluşturulacak Muhammed Ordusu’nun fiili olarak devletin güçlerine karşı harekete geçmesi.
3- Devlet kurumlarının işgali ve islam devletinin resmen işgali.

HİZBULLAH ŞEHİTLİĞİ
Bölgede öldürülen Hizbullah mensuplarının toprağa verildiği ve örgütün şehitlik adını verdiği Silvan’ın Yolaç ile Çınar’ın Bulutçeker köyünde iki mezarlık bulunuyor.

Öldürülen örgüt elemanları bu mezarlıklarda toprağa veriliyor. Özellikle dini bayramlarda mezarlığı yüzlerce kişi ziyaret ediyor.

CEZAEVLERİ VE ÖRGÜT
Örgütün cezaevlerini birer eğitim merkezi olarak gördüğü ve buralara giren örgüt sempatizanlarının militanlaştırılarak, tahliyelerinden sonra eylemlerde faal bir şekilde kullanıldıkları biliniyor.

Mensuplarının yatmakta olduğu cezaevlerinde yürütülecek faaliyetlerle ilgili olarak Hizbullah tarafından görevlendirilen cezaevi sorumlusu bulunur. Cezaevine giren her örgüt mensubu ilk etapta polis sorgusunda neler sorulduğunu ve kendisinin polise anlattıklarını da içeren bir rapor hazırlayarak en kısa sürede örgüte ulaştırır.

Cezaevi sorumlusu perde arkasında kalarak, yönetime karşı göstermelik birini öne çıkarır. Cezaevi sorumluları ile örgüt yönetimi arasında haberleşme özel olarak seçilmiş kuryeler (avukatlar) ile sağlanır. Cezaevlerinde tutuklu bulunan örgüt mensupları hasta oldukları bahanesiyle aldıkları ilaçları kuryeler vasıtasıyla örgüte gönderirler.

Koğuşlar, örgüt elemanları tarafından nöbet tutulmak sureti ile kontrol altındadır.

Cezaevinde örgütsel faaliyetlere iştirak etmeyenler, uyarı olarak dövülür veya hakkında infaz kararı alınanlar tahliye olduktan sonra öldürülür. Bu da sempatizan dahi olsa, cezaevine giren tüm örgüt mensupları üzerinde büyük bir otorite ve baskı unsuru kurar.

ÖRGÜTÜ BİTİREN RAPOR
Hizbullah hakkında hazırlanan ve devletin zirvesine sunulan 21 sayfalık özel istihbarat raporunda örgütün yapısı tanımlandı.

Raporda, Hizbullah’ın gerçek amacının bir Kürt-İslam devleti kurmak olduğu ve devletin ilgili mekanizmalarının örgüte karşı bir an önce harekete geçmesinin gereğine işaret ediliyor.

Çöküş süreci yaşayan PKK’nın kötü durumunu fırsat bilerek güçlenme hesabı içinde olduğu belirtilen Hizbullah, raporda, ‘Örgüt, sadece laik demokratik rejim açısından değil, ülke bütünlüğü açısından da tehlikeli bir özellik göstermektedir’ şeklinde tanımlanıyor.

YAPILANMA
İl grupları 1-3 kişi arasındadır. Eylem timleri ise 2-6 kişi arasındadır. A eylem grubuna bağlı olan militanların kod isimleri A ile, B eylem grubuna bağlı olan militanların isimleri ise B ile başlamaktadır.

İRAN DESTEĞİ
Özellikle son operasyonlarda ele geçirilen dinci teröristlerin sorgulamasında, üst düzey örgüt mensuplarının İran’a gittikleri, burada askeri ve siyasi eğitim gördükleri, doğu illerinden klavuzlarla yaya olarak sınırı geçtikleri veya pasaportla yasal yollardan İran’a gittikleri, kendilerini Hizbullah örgütünün, İranlı yetkililerin ve Devrim Muhafızları Komutanı Resul’un karşıladığını, lüks bir villada siyasi eğitim verilmesinin ardından Tahran yakınlarında bir dağda askeri eğitim aldıklarını, eğitimin yaklaşık 1,5 ay sürdüğünü, İran’ın Kum kentinde Cemaati/Hizbullah örgütünü Silvanlı Melle Enver’in temsil ettiğini itiraf etmişlerdir.

TEBLİĞ-CEMAAT-CAMİ
Hizbullahın temel stratejisi yeterli sayı ve imkan bulunduğunda silahlı mücadeleye, cihat aşamasına geçilmesidir. Örgüt ‘tebliğ, cemaat ve cihat’ üçlü stratejisi doğrultusunda hareket eder.

KEZZAP-SATIR-KALAŞNİKOF
Hizbullahçıların gerçekleştirdikleri eylem türlerini 11 ana başlıkta toplamak mümkündür: A. Silahlı saldırı, B. Kundaklama, C. Satırla vurma, D. Zincir ve kezzap kullanma, E. Adam kaçırma, F. Darp, gasp, G. Tehdit, H. Propaganda, I.Sorgulama, J. Yol kesip silahla tarama, K. İntihar eylemi.

SÖZDE ÖRGÜT GENEL EMİRİ
Örgüt genel emiri (Genel Başkan) herşeyi belirler. Ondan sonra şura (Yürütme Kurulu/Merkez Karar Kurulu) gelmektedir. Şura üyeleri, Tebliğ, İçtimai, Askeri ve İstihbarat olarak dört ana kolun sorumlularından oluşmaktadır.

KARA KİTAPLAR
Örgüt mensupları Cuma günleri hariç bazı camilerde illegal olarak gençlere İran rejimini anlatmakta, İran ve Mısırlı yazarlara ait Mevdudi, Hasan El Benna, Seyid Kutup, Dr. Seyid, Ali Korani, Muhammed Kutup, Humeyni, Dr. Ali Şeriati ve Mufaharri’nin yazdığı kitapları okutmaktadır. Hizbullah, üyelerine ‘Cemaate karşı gelenlere, kendi ailenizden de olsa kin besleyin’ emrini verir.

kaynak

73 responses to this post.

  1. Posted by HUSEYN on Ocak 27, 2011 at 10:09 pm

    YALN YALAN YALAN
    KARTEL MEDYANIN AĞZINDAN ALINMIŞ BU BİLGİLER. ALLAH AŞKINA İÇİNİZDE HİÇ HİZBULLAH CEMAATİYLE TANIŞIP YA DA SİVİL DERNEKLERE GİDİP DEĞERLENDİRME YAPAN VAR MIDIR ?
    BOL KESEDEN ATIYORLAR. ÇAMUR AT TUTMAZSA İZİ KALIRDAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR.

  2. Posted by HUSEYN on Ocak 27, 2011 at 10:13 pm

    dünyayı bilmeyen dünyanın maskarası olur” site için demişsiniz. GERÇEKTEN DÜNYANIN BİLEMEM AMA MÜSLÜMANLAR NEZDİNDE MASKARA OLMUŞSUNUZ. SÖZDE İSLAMİ BİR SİTEYE BENZİYOR. SİZ GİDİN KUR’AN-I KERİMİ OKUYUN ÖZELLİKLE HUCURAT SURESİNİ OKUYUN ÖZELLİKLE DE 8-10 AYETLERİNİ O ZAMAN ANLARSINIZ GERÇEĞİ.

  3. Posted by a.k. on Ocak 28, 2011 at 7:00 am

    aleykum selam.

    İslami site değil de müslümanız. bundan gayrısı orda burda bulduklarımızı kaynak belirtip bloga ekleriz. bu yazıyı eklememiz burada yazanları onayladığımız manasınma asla gelmeyeceği gibi onaylamadığımız manasına da gelmez.

    a.k. ve zarif kalem kategorisinde olmayan hiç bir yazı bize ait değildir ve bu yazıların hepsinin kaynağı verilmiştir.

    Şimdi bu yorumu okurmusunuz bilmem ama dusuncekahvesi@msn.com adresine hizbullahı anlatan bu türden bir yazı yollarsanız onu da yayınlarız. bu konuda bir sıkıntımız yok. tek sıkıntımız dine söven sayan, mazlum nedir bilmeyen bilimum haşerelerin yazıları ve çizileridir.

    Halkımızın en büyük sorunu olan -anlamama-yı sizde de gördüm ve üzüldüm. normalde olduğu gibi büyük harfle yazanların yorumlarını siliyoruz ama sizinkisi gayet eleştirel bir yazı olduğundan dolayı silinmemeye değer.

    Bilginize.

    Selamun aleykum.

  4. Posted by adem on Şubat 15, 2011 at 2:26 am

    simdi hizbulahi anlatmisiniz … diyelim cok guzel,desifre ic yuzunu gostermisiniz gelir kaynaklari amaclari faliyetlerifelan filan farz edelim gercek!!! birde TC anlatsaniz…. kerhane isleten , kumar oynatan, insan kaniyla beslenen, serefsiz haysiyetsiz kurum kuruluslari ve kanunlarini siralasaniz nasil olurr!!! sayfalar yetmez dimi tarihcesini anlatmak icin tum pisliklerin anasi amerika ve isralin gayri mesru evladi olan bir TC nin durumu anlatsaniz bunuda ben anlatiyim bir dahakine

  5. Posted by muhagbarıto on Şubat 21, 2011 at 4:54 am

    derin hizbullah.hala sırrı çözülemeyen örgüt…

  6. Posted by yakup on Mayıs 25, 2011 at 2:43 pm

    ilginç ve korkutucu…
    cemaatin faaliyetinin eksenini kaydırarak tabanda bir nefret duygusu oluşturulumasını sağlama amacında gibi bir izlenim sezdim.bu görüşleri benimsemiyor olabilirsiniz ama vesise olanında yapan gibi olduğunu unutmayalım

  7. Bu yazıyı yazanın Pkk Terör Örgütüne mensup biri olduğu her cümlede beliriyor Bu yazı sağlıksız ve %90’dan fazlası Yalan içermektedir.Yazık ki zamanımı bu Yalanlarla harcadım..

  8. Posted by ahmet on Temmuz 14, 2011 at 9:31 am

    bu haberi yapan şahıs eğerki bilmeyerek yazmışsa allah onu affetsin ama eğer bilerek yapmışsa allahu teala onu kıyamet günün de cezalrın en ağırıyla cezalandırsın

  9. Posted by cemil on Ekim 6, 2011 at 4:17 pm

    maraşta bi cafede 1 saatt felan biriyle muhabbet etmiştik arkadaşım tanıştırmak için çağırmıştı adam dikkatimi çekti sordum biizimkine hizbullahçı dedi :S abi söylesene dedim daha ölçülü konuşurduk bişey değil insanı bi korku sarıyo.onun pek işi olmazz ama dedi hsbc bankasını bombalamış akrabaları bayaaa bii tüylerim diken diken oldu arkadaş anlatınca bi garip olmuştum 1 yıl felann oluyo herlade bidaha göremedimm mustafa ustaydı heralde yanlışhatırlamyosam

  10. Posted by Evliya Çelebi on Ekim 12, 2011 at 11:25 am

    —————————LÜTFEN OKUYUN————————–

    Eğer bu site islami bir site ise ve gerçekten de Allahın ayetinde buyurduğu gibi “Bir fasık size bir haber getirdiği zaman araştırın” ayetine inanıyorlarsa araştırsınlar.Hizbullah cemaatinin avukatları var alimleri var buyursun sorsunlar cevap alsınlar.Ama Müslümanlar arasına fitne fesat oluşturmak için kurulduysa müslümanların fitne kokan şeylerden yüz çevirmeleri gerekmektedir.Ben yazıyı okudum ve o kadar karmaşık şeyler ve umulmadık iftne fesatlar yazılmışki Allah affetsin hidayet versin yazanlara…İrfan Çağrıcı ile Hizbullahın ne ilgisi var ben anlamış değilim…Ayrıca Pkk nın yaptığı katliamlardan hiç bahsedilmemiş susa da ve diğer köylerde yapılan toplu katliamları güvenlik güçleri ile Hizbullah çatışması olarak yazanların aklına hayret etmemek elde değil…SAVUNMALAR kitabını okursanız neyin ne olduğunu anlayacaksınız Hizbullah SAVUNMALAR kitabın da fasıkların haberlerine cevap vermişlerdir eğer müslümanların kardeş olduklarına inanıyorsanız inceleyin…
    Sözü fazla uzatmak istemiyorum.Müslümanların kardeş olduğunu unutmayalım..

  11. Posted by düşünce kahvesi on Ekim 12, 2011 at 2:39 pm

    araştırsınlar kısmı hakkındaki yorumumuz şudur: araştırdık ve biz bu yazının yanlışıyla doğrusuyla eklenmesinde uygunsuz bir şey bulamadık. (dikkat ediniz yanlışıyla diyoruz)

    yüz çevirme kısmı hakkındaki yorumumuz şudur: yüz çevirmek okumamak ve o şeyi eleştiriye açmamak manasına gelemez/gelmemeli.

    eksikliklerini yazdığınız ve bu sitede bu yazıyı okuyanları aydınlatmaya gayret ettiğiniz için teşekkür ederiz.

    keşke sitemizin genel içeriğine de bakabilseydiniz ve sonra bizimle ilgili bir şeyler yazma gayreti içerisine girseydiniz.

  12. Posted by Evliya Çelebi on Ekim 13, 2011 at 10:18 am

    Ben fazla detaya inmek istemedim ama yorumunuza cevaben ve daha detaylı cevap yazmaya çalışacağım Allahın izniylr.

    İlk önce yorumuma yorum yaptığınız yoruma gelince; araştırmanız sadece kartel medyanın servislerinden araştırma yapmışsınız hatta size şunu söylim siz pkk yandaşalrının kaynaklarını sunmuşsunuz birazda.Örneğin susa meselesi Pkk köyü basıp toplu katliam yapıyor siz ise Hizbullah güvenlik görevlileri çatışması olarak yazıyorsunuz.Araştırmanız adil bir araştırma değil sadece yanlı medyadan bulduklarınızı kopyala yapıştır yapmışsınız.Bu arada yanlışıyla diye dikkat çekiyorsunuz ben de size Allahın ayaetlerini hatırlatıyorum.Bu yazılanların çoğu iftiradan ibarettir.Gerçeklik payı yok denecek kadardır.Siz insanlara yanlışları lanse ederseniz yanlış haber yaparsanız haberin muhatapları töhmet altında kalmıyorlar mı? ve bunun hesabını Allaha nasıl vereceksiniz?

    Yüz çevirmeye gelince sizi bir kaynak olarak değil zaten sizin sitenizide ziyaret etmemek boş verin tartışma konusuna açmayı siz düpe düz iftira atıyorsunuz sonra da tartışma konusu diyorsunuz eğer tartışmaya açacak olursanız bu başlığın altındaki yazıları yeniden araştırın ve kaynak gösterin mesela fox tv bana göre ben bir müslüman olarak fasık bir tv ve kafirlere hizmet eden bir tvdir.Kanal7 ve onun gibi kanallarda malum onlar daldılar para işlerine onların esas işleri para puldur.

    Ayrıca ben sitenizi dolaştım baktım sıradan haberler normal bir site işte ama yine emek harcadığınız belli.Ayrıca bu başlıktaki yorumların hepsini okudum mesela maraşlı bir kişi hizbullah cemaatine mensup bir kişinin banka soyduğunu iddia etmiş.Bakın yanlışınız burdan başlıyor Hizbullah hiç bir zaman hırsızlık yapmamıştır banka soymamıştır.O işleri yapan bir başkalarıdır siz onlarıda Hizbullah haberi yaptınız.

    Ayrıca madem araştırıyorsanız Dua Yayınlarının SAVUNMALAR kitabın da hizbullah Alim ve Avukatları tarafından T.C. Mahkemesine verdikleri cevapların aynısı kitaba alınmış buyurun araştırın.

    Bu arada siz islami site değiliz ama müslümanız lafınıza da sitem ettiğimi belirtmek isterim.İslami bir site değilse de bu iftira ve yalan haberler ahirette Allah bunların hesabını sizden de soracak ve bu iftiraları yayınlardan da hesap soracak..

    Bu sitede eğer Hizbullah hakkında bilgi edinmek veya olayları tahlil etmek ise tartışmaya açacaksanız işkembeden sallama olmayacak…

    Özellikle size SAVUNMALARI Tavsiye ediyorum.

    Ayrıca devletin işlediği hiçbir cürüm anlatılmamış olmakla tamamen yanlı ve yıpratmaya yönelik olduğundan dolayı müslüman kişilerin dikkatli olmaları hususunda uyarmayı ve dikkat etmelerini rica ediyorum.

    Selam Alemlerin Rabbine ibadet eden ve Muhammedin yolunda yürüyen muttakilere olsun.

    Lanet ise zalim ve zalimlerin şakşakçılarına olsun…

  13. Posted by düşünce kahvesi on Ekim 14, 2011 at 2:53 pm

    selamun aleykum.

    bakınız bu yazıyı biz yazmadık. altta kaynak vererek yazıyı aynen yapıştırdım buraya ( http://www.ntvmsnbc.com/id/25168389/page/4/ )

    yukarıda verdiğim linkte yazıyı bulabilirsiniz lütfen bu bilgileri oraya da girin.

    dediğinizi anladım ve bu minvalde bir yazı derliyorum hizbullah hakkında.

    elimden geldiğince tarafsız bir derleme yapacağım. benim şahsi kanaatim şudur ki sanırım siz de bunu duymak istiyorsunuz: ben bu yazıdakileri doğrulamadım.

    niye ekledim?

    ekledim çünkü biz ordan burdan her yerden yazı ekliyoruz bu da o yazılardan birisi.

    gezdiğinizi söylemişsiniz siteyi. gezseniz neyi nasıl eklediğimizi bilirdiniz.

    hürmetlerimi sunarım.

    a.k.

  14. Posted by Evliya Çelebi on Ekim 18, 2011 at 8:10 am

    Ben Haberin kaynağına baktım bakın ben size şunu söylemek istiyorum ntvmsnbc gibi kartel medyanın kanalı İslam ve müslüman düşmanı olan bu tür kanalların bunları yazması kadar doğal birşey yok çünkü onların kaynakları iftira yalan dolandan başka birşey değildir.Ben müslümanların bu tür fitnelere yer vermesine karşıyım. Ben sizce yapacağınız araştırmayı boşverin de yağmur altın da başörtülü öğrencinin neden okula alınmadığını haber yapın…Hacı İnan ve arkadaşları serbest bırakıldı buyurun bunun haberini hürseda.net ten alıntı yapın bakalım madem alıntı yapıyosanız.Bu topraklar üzerinde yaşayan İslam liderleri hep zorluklara maruz bırakılmış ve hep haksızlığa uğratılmışlardır.Örneğin Şeyh Said,Bediuzzaman,Atıf Hoca Metin Yüksel, Hüseyin Velioğlu islam şahsiyetlere selam olsun….

  15. Posted by düşünce kahvesi on Ekim 18, 2011 at 8:02 pm

    kardeşim anlaşamıyoruz.

    kabul ettim sen daha çok biliyorsun sen daha iyi müslümansın biz orta yolcu müslümanlarız.

    eyvAllah.

  16. Posted by Evliya Çelebi on Ekim 24, 2011 at 12:16 pm

    Ben daha iyi müslüman olduğumu iddia etmedim ve sizin orta yolcu müslüman olduğunuzu iddia etmedim sadece yaptığınız haber ile ilgili haberi zalim ve fasıktan değil müslümanlardan alın dedim. Hıı bu arada müslüman dediğim kanal7 stv gibi para tapıcı müslüman görünümlülerden de değil.Bakın Hizbullah hakkında yapılan bu haberler vahşettir.Hizbullaha yapılanların yanın da hizbullahın yaptığı 100 de 1 dir bunu da açıkça belirtmek istiyorum.Madem araştırmacı iseniz buyurun araştırın ben size gereken kaynakları gösteririm.Hayırlı Günler…

  17. Posted by Evliya Çelebi on Ekim 25, 2011 at 3:54 pm

  18. Posted by siracunnur on Aralık 23, 2011 at 10:40 am

    Burda bir çok yalan yanlış haberler var. siz sadece hizbullahı düşmanlarının söyledikleri yalanlar la eleştiremez ve bir katiller örgütü olarak tanıtamazsınız. hizbullah cemaati sadec allah rızasını kazanmak için allah dinene davet eden bir cemaattir. Hizbullah cemaati hiçbir zaman liderlik ve ya güçlenmek için kan dökmemiştir. Sadece allahın dinine davet ederken yoluna çıkan engelleri kaldırmak için çalışmışlardır. devletin din düşmanlığı (laikliği) ve pkk nın islama olan düşmanlık ateşi (zerdüştlüğü) islamın kürdistanda yayılmasına hep engel olmuştur.B ukapsamda gerek devlet gerek sede pkk hizbullaha karşı bir yok etme çabası içerisine girmiştir. devletin yaptığı gayri hukuki tutuklamalar ve hizbullahilere yaptığı insanlık dışı işkenceleri göz ardı ederek sadece devletin kaynaklarından bilgiler el de ederrek hizbullah cemaatinin bir terör örgütü olarak göstermek sadece bir ahmaklık ve rezzilliktir:
    son olarak diyoruz:”feinne hizbellahi humul ğalibun”: yani:muhakkak galip gelecek olanlar hizbullahilerdir…allahım sen bize hakkı hak olarak göster ve hakka uymayı nasip et batılıda batıl olarak göster ve batıldan uzaklaşmayı bize nasip et:::::::

  19. Posted by murat çetin" on Ocak 19, 2012 at 10:57 pm

    arkadaşlar kesin olan bi gerçeği en gerçeği söylüyorum….dinleyin ve uyanın…
    türkiyede hemen hemen her siteye bakıyorum neredeyse herkes çatışma halinde herkes birbirine düşman ve türkiyede herkes birbirinden nefret ediyor.. çalışıp üretip ülkemizi geliştirip zengin ve güçlü bi ülke olmak varken biz tartışmalarla yıllarımız heba oluyo farkındamısınız…? bırakın karşı siyasi görüşü kendi içimizde bile örnek,müslümanlar müslümanlarla gibi yada aynı guruplar kendi içinde çatışıyolar…
    pekiiii…… böyle bi türkiye kimin işine gelir bi düşünün.. tabiki siyonistlerin,israilin,abd nin,bizim osmanlı gibi yeniden güçlenmemiz,,asırlardır sömürüyle,zulümle geçinen bu dış güçlerin işine gelirmi..?
    o yüzdendirki ülkemizde cıa ve mossad ajanları cirit atıyo… ve hiç boş durmuyolar… pkk yı kurdular.. ordumuza sızdılar darbeler,muhtıralar,andıçlar ve ergenekonlar gibi örgütlerle türkiye kaoslarla adeta teksasa döndü…amaç türkiyeyi istikrarsızlaştırıp fakirleştirmek ve dünyada sesinin çıkmaması.. 80 lerde bu ülkede kardeş kardeşi vururken,,onlar ofislerinde purolarını yakıp götün götün bize gülüyorlardı.. yargıyı ele geçirdiler amaç yine bu ülkeyi karıştırmak… hizbullahı kurdular islamla şiddeti özdeşleştirmek,muhafazakar kesimin sindirilmesi ve müslümanların kendi ülkelerinde töhmet altında kalması için.. adnan menderesi astılar.. alevi sünni çatışmasını denediler.. madımak otelde insanları yaktılar.. uğur mumcu,hrant dink gibi gazetecileri öldürdüler.. eşref bitlisi ve sonunda muhsin yazıcıoğlunuda öldürdüler…bi taraftan faili meçhuller.. bide düşünün bu ülkede niye bi icat olmadı,mucitler bi anda kayboldu.. mühendislerimiz öldürüldü.. tübitak bunlara geçit vermedi,çünkü hertaraf hainlerle doldu.. chp ye bakın bide çetelere avukat oldu,kendi içindeki çatışmalar hiç bitmiyo ülke çıkarına olan herşeye karşı çıkıyolar tam bi atatürk istismarcıları…
    kısaca heryerde karışıklık hakimdi.. bu olayları dış güçler onların ajanları ve içimizdeki taşeron hainlerin yaptığını biz biliyoruz.. amaçları bu ülkeyi karıştırmak,insanları birbirine kırdırmak ki,, bi türlü birleşip enerjilerini kalkınmaya güçlenmeye vermesinler…inanın tarafsızca söylüyorum,, erdoğan hükümetide işte bunlara savaş açtı ve ülkemizdeki kara bulutlar artık yavaş yavaş gidiyor.. ben artık geleceğe umutla bakıyorum.. GÜN BİRLİK OLMA GÜNÜDÜR..

  20. Posted by farkini on Şubat 4, 2012 at 9:29 pm

    çok tutum bu yazıyı..

    hani en çok da, hizbullahın cezaevindeki üyeleri yalancıktan hasta numarası yaparak revirden aldıkları ilaçları, gizli ve özel kuryalar vasıtasıyla, kırsala örgüte göndermeleri yok mu..
    cigerim parçalandı..
    bu tesbiti yapanlar ve yazıyı yazanlara tabii..
    örgüt, binlerce kişi öldürmekle suçlanıyor..
    yüzbini aşkın üyenin kayıtları devletin eline geçmiş..
    kamyonla arşiv devlete geçmiş..
    kamyonla silah yakalatmış..

    ama yaralı ve hastaları için, cezaevindeki militanlarında ilaç istiyor..
    bu militanlarda mecburen hasta numarası yapıyor ve revirin günlük verdiği 1 tane novalgin tableti, ve en fazla bitane de antibiyotik tableti dilinin altında saklıyor, yutmuyor ve örgütün, cezaevine büyük rüşvetler karşılığı tutup gönderdiği özel ve yetişmiş gövenli kuryeler vasıtasıyla toplanan 5-6+ tane tablet novalgini elde ediyor ve kırsaldaki hastalarını böylece iyileştirme imkanını yakalıyordu..

    böylece yüzlerce militanını salgın hastalıklardan bu ilaçlar sayesinde ölümlerden kurtarmış oluyordu..

    hani bu örgütü devlet kurmuştu, silah verdi, eğitim verdi, bir kutu novalgini onlara haram etti..

    vah vah vah..
    tu size.. bu yazıyı yazanlara tuh yüzünüze..

  21. bu zaavalı insanlar islamiyetiin ismini bozdular islamiyete müslümanı öldürmek haramdır

  22. ey peygamber *sav*ümeti ha hizbulhçı olsun fethulacı ol ha süleymancı ol ha nurcu ol ha terikatçı ol bugün müslümanlar zalimler tarafından eziliyorken biz kalkmış ben nurcuyum ben süleymancıyım ben fethulacıyım ben hizbulahçıyım diye tek bayrak altında cemi olunamıyoruz.tamam hizbulahın eskiden hataları olabilir ama şimdiye bakmamız gerekiyor.inşalah bütün cematler alah rızasi için çalışıyordur.şimdi bakalım hizbulahçılar yeni isimleriyle mustadaflar her yıl nisan aylarında kutlu doğum için mitingler hazırlıyorlar ,fethulahçılar ise yurt dışında olsun içindeolsun okular açmışlar. süleymancılarda nurcularda hakeze büyle ,tarikatçılarda yetiştirdikleri şeyh olsun melalar olsun irşatlarına devam ediyorlar,sen hizbulahçısın bilmem necisin diye birbirimizi süveceğimize niye birlik olmayalımki.ey müslüman kardeşlerim bu cemaet zihniyetini bırakalım bizim tek bir ünderimiz var oda peygamberimiz tek bir cematimiz var oda ehli sünet cemeati .bu zihniyetle devam edersek geri kalırız naticesi ise zalimlere mazlum oluruz .uyanma vakti gelmedimi.herkes hatalıolabilir ünemli olan hatadan bir anünce vazgeçmek.”” müslümanlar arasında fitneler yani birbirlerini yaralamalar,öldürmeler ortaya çıktığında şuurlu müslümanlar bugibi iftiraklardan uzak durmayı trcih etmemiz gerekir nedemiş sehabe <müslümanlar arasında fitneler geldiğinde,kebdine tahtadan bir kılıçedin<< yani kalbinde insanlarazarar verme duygusu taşımamayı kast etmektedir .tamam aramıza birkere zalimler girdi peki ünlemini nasıl alabiliriz diğe sorarsanız peygamberimiz veda hutbesinde nedemişti <kurana ve sünetime sımsıkı sarılın<demişti.<<<<yarabbi müslümanların arasına bu fitnleri koyan o şeytani duygularla şeytanlaşmış insanlara dünyada biran önca şeytanın akibetiyle karşılaştır.inşallah birgün bu topraklara islam güneşi doğacaktır. ey mümin kaedeşlerim bu umutla yaşayın .

  23. Posted by Anonim on Nisan 7, 2012 at 2:35 pm

    !!!

  24. Posted by Anonim on Nisan 7, 2012 at 2:42 pm

    görevim vesilesi ile Mardinde ele geçirilen dökümanlardan bazılarını gorme şansım oldu…

    size kısa ve öz bir örnek…müslüman adı altında şahsiyetler başlarında velioğlu denen ne üdüğü belirsiz madde ve materyal bağımlısı gözünü para hırsı bürümüş bir deccalla ellerini kollarını bağladıkları dini bütün işadamlarından sözde zekat istiyorlar,,cezaevlerinde kandırılmış sürüyle genç aileleri tarafından dışlanıp sefil bir yaşam surerken,kendisi 220 milyara aldığı beykoz daki villada geleceğini garanti altına almak için,ne kuran nın nede başka bir kitabın hak gördüğü bir biçimde insan kanı döküyor…allah herkese akıl fikir versin haala bu adamlardan şehit diye bahsediliyor ya…

  25. Posted by Anonim on Nisan 7, 2012 at 2:46 pm

    peygamber efendimiz sav. savaş esirlerinin dahi ellerini zincirlemeyin size okuma yazma öğretenleri ise serbest bırakın diye bize örneklendirdiği bir islamiyete,,çırılçıplak cenin pozisyonunda domuz bağı ile bağlanıp paraaa paraaa paraa diye gözü dönmüş bir adam vallahi kafirin ta kendisidir…

  26. Posted by velioğulları on Nisan 21, 2012 at 11:03 pm

    öncelikle ALLAH c.c selamı tüm şuurlu müslümanların islam için mücadele edenlerin üzerine
    olsun ne güzel sıralamışlar yok örgüte başvurmak için öz geçmiş yazmışlarda yok yok kızların yüzlerine kezzap atmışlarda yok ceza evinden dışarıya ilaç göndermişlerde bütün bunlar olurken biz niye görmedik lafım yazıyı buraya ekleyene deil yazıyı yazanadır bütün bunları yazdın niye okadar insan evlerine bomba atılarak cami basılarak namazdan sonra hemde ev yada işyerlerine güpe gündüz roket atarlarla saldırı yapılarak canlarından oldular niye onları yazmadın diyorlarki Hizbullah devltin kurduğu bir örgüttür siz bir yerde gördünüzmü BİR Hİzbullah cemaati üyesi ile devlettn birini bir yerde yan yana yada beraber çektirilmiş bir fotoğraf yada video gördünüzmü işte lafım bütün yalan dolanları yazan o zatadır ALLAH seni affetsin ne diyelim sonucta kimliğinde belki müslüman yazıyodur ve bazı cahllerde bu insanlara inanıp klavye ewrkekliği yapıyor onlara tavsiyem gidin bir tane üyeleriyle konuşun korkmanıza gerek yok adam kesmiyorlar bakın ne anlatıyorlar ondan sonra gelin yapın klavye erkekliğinizi ve son olarak yapılan hiç birşey boşuna deildir elbet bi sebebi vardır ALLAH CC selamı üzerimize laneti ise islam düşmanlarının ve iftiracıların üzerine olsun

  27. Posted by hizbullah on Mayıs 31, 2012 at 12:18 am

    arkadaşlar

  28. Posted by hizbullah on Mayıs 31, 2012 at 12:21 am

    her duyduğunuz şeye inan mayın islam düşmanı çok tur muhakakki bişyeçıkaraçaklarki kimse islama yanaşmasın gördüğünüz olayları söyleyin hade hep kulaktankulağa duyma şeyler

  29. Posted by hizbullah on Mayıs 31, 2012 at 12:23 am

    “Bir fasık size bir haber getirdiği zaman araştırın” arştırın hani hanginiz arştırdız

  30. Şehit allah yolunda olana denir. Okkan devlet yolunda öldü

  31. Allah rizasi icin ne olur ey din kardeslerim,adimiz ne olursa olsun cemaatimize ne denirse densin,EY IMAN EDENLER IMAN EDELIM.Allhin ipine simsiki sarilp,birbirimizi sevelim.bunu basaramazsak kurtulamayiz.Bidünya düsmani görmezden gelip gücümüzü birbirimizle didiserek yitirmeyelim.Kurani ve allah rasulünü iyi taniyarak gücümüzü cehaletimize ,nefsimize ve bizim kuyumuzu kazmaya calisanlara karsi kullanalim.allah rizasi icin o sanli nebiye sav yakisir ümmet olalim

  32. Posted by Anonim on Temmuz 2, 2012 at 11:06 am

    arkadaşlar ben mecburen fethullalah gülen cemaatinde kalıyorum. geçenlerde balkonda gazoz içiyoruz konu ırakta tüfekle helikopter düşüren yaşlı mücahide geldi. ne dedi başımızdaki biliyor musunuz ”CIA onu almıştır guantanamoya gel sen bakim böyle ha ha haaa” dediler ve güldüler hiç bişi demedim diyemedim dişimi sıktım içime attım. Allah belalarını versin. cıhat dersin israile amerikaya dost olunmaz devlet yanlış yapıyor dersin sus cihat hoş görüyle olur derler hepsi amerikancı olup çıkmışlar bence hepsi münafık! ben de mecbur aralarındayım ama uyandırabildiğimi uyandırıyorum. filistinde ölen çocuklara saygıları yok ehlibeyte saygı yok ehlibeyte ne olmuş bilen yok ama fethullah AMR BİN ASS dan rivayetle paso hadis okuyor! Allah belasını versin! israil teröris değil mücahit terörist onların gözünde ve evlerde hoş görü adı altında PKKlıların beslendiğini gözümle gördüm kesin bu yazıyı yazan da cemaatçidir!

  33. Posted by aBDuRRaHMaN KaTaN on Eylül 5, 2012 at 2:22 pm

    SéLaM Vé Dua iLé
    SaNıRıM DaHa HiZBULLAH’ıN Né oLDuquNu BiLMéYéNLéR KalKıpTa oNuN HaKıNDa YoRuM YaPMıŞLaR..
    siz 1992 Dé NéRDéYDiNiZ SoRuYoruM BéN diYaRBaKıR SiLVaN iLCéSiNDéYDiM Vé o ZaMan BiZiM BuRDa iCKi FuHuŞ aCıK sacıK TéCaVüz YoqTu CüNKü o DéViR HiZBuLLaHıN DéVRiYDi ŞimDi ..
    ŞimDi aDaMıN Kızı baBaSNıN YaNıNDa éRKéK aRKaDaŞıYLa KoNuŞioR.. ŞimDi MiLéT BiR BiriNiN NaMuSuNa qöZ DiKMiŞ DuRuMDa.. ŞimDi <MiLéT KuMaRDa icKiDéé..PéKi ŞimDi SoRuioRum o zaman Mı ŞimDi Mi<<
    MiLéT öZqüR LaYıK Dié BuRNuNDaN qéTirDiNiZ
    YaZıK Sizé YaZıK Bu FaŞiST DüŞüNCéYi BaRıNDıRaNaa Vé YaZıK o iNSaNLaRa Ki HizBuLLaHıN TéK MéNSuBuYLa KoNuŞMaDaN oNu DiNLéMéDéN YoRuM YapaN YaHuDi BéYiNLéRé MüSLüMaNıM Dié qéCiNiN ZıNDıKLaRaa<<

  34. Posted by by HİZBULLAH on Eylül 11, 2012 at 3:39 pm

    Anlatılanların çoğu yanlış. Ama Hizbullah da o kadar masum değil. İçinde bayağı serseri kurşun barındırıyordu ve halen barındırıyor. Ben hatırladığımdan beri Hizbullah cemaati içindeyim ve halen yarı mensubuyum. Çatışmaların olduğu dönemi hatırlamıyorum ama bize hep anlatılır. Bazıları yapılan hataları kabul ediyor ama bazıları hala bildiğini okuyor. Abdurrahman Katan’a bir şey diyeceğim: ”Doğrudur, Hizbullah Silvan’da, Batman’da etkindi, ahlaksızlık, uyuşturucu kullanımı çok azdı. Sebep? Çünkü birçok kişiyi biçiyorlardı. Onların içinde saygın birisi şunu diyordu: ‘ O zamanlarda arkadaşlar günde 4, 5 kişiyi tıraş ediyorlar ( bıçaklıyor, yaralıyorladı)’ .
    İçlerinde Mele Xalıd diye bilinen birisi şunu diyordu: ”O dönemlerde oyun yerleri (genelde ”atari” dediğimiz yerler) kapatılıyordu. Kapatmayanları arkadaşlar dövdüler de kapattırdılar. Kimsenin pek işi olmadığından camiler doluyordu.” (Sanki camiler boşlar durağı).
    İşte Abdurrahman Katan! Senin abeğilerin dün bu tür yanlışlıkları yaptıkları için, işleri güçleri kesip biçmek, satırlamak olduğu için bugün bu günahlar yapılabiliyor. Abeğilerin öldürmeyi bırakıp da yaşatmayı seçselerdi. Belki bugün hapishaneleri işgal etmezlerdi ve günah işleyecek olan da açıkta günah işlemekten utanırdı. Hem senin Silvan’ı da görmüşüm, Ümmet-der’inizi ziyaret etmişim. Arkadaşlar bence çok samimiler, ama çok rahat da kandırılabiliyor.
    Ölünün arkasından konuşmak olmasın, hakikata aralansın diye şunları diyeceğim. Hüseyin Velioğlu’nun yeğeninden duyduğum şekliyle Hüseyin Velioğlu temizdi. Ama onunla çalışan Mele Kazım’ın oğluyla görüştüğümde, Hüseyin Velioğlu’nun bayağı sert, acımasız ve çok çabuk ölüm emri verebilen biri olduğunu duydum.
    Şimdilerde Hizbullah partileşiyor. Bana sorarsanız, Hizbullah bayağı yozlaşacak, ve o kadar da bir şey elde edemeyecek görünüyor. Bundan zarar görecek olan AKP ve kendileridir. Hizbullah, Gülen cemaatine benzeyeceğine; İhvan-ı müslimin’e benzemeye çalışıyor. Fakat burası Arap coğrafyası değil, Mısır hiç değil.

  35. hepsi yalaaaaaaannnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn allahın belaları hiç utanma yokmu sizde siz hiç bu cemaatinin içine girmişmisiniz bilip bilmeden yalan haber yayınlarsınız siz istesenizde istemeseniz deallah nurunu bir şekilde tamamlayacak

  36. Posted by Evliya Çelebi on Ekim 13, 2012 at 11:35 pm

    Posted by by HİZBULLAH on Eylül 11, 2012 at 3:39 pm Bu yorumu yazan adi adama verilecek olan cevap adilik yapma münafıklık yapma nasıl yarı mensuplukmuş çalışmalarına şahit olmamış ama anlatıldığına göre ile yorum yapan adi ve münafık.
    Sen şehid olan bir müslümanın arkasından konuşuyorsun ölen bir kişinin arkasından değil. Ayrıca çizgini belli ettiriyorsun Hizbullah cemaati 90 lı yılların münafıkları baş belaları idi şimdi ise karavezirin menfaat tellaları müslümanların peşini bırakmıyor. Heyyy koçum tavsiyelerin sana kalsın bu topraklar arap coğrafyası olmayabilir ama şunu unutmaki bu topraklarda müslümanların kanı dökülerek bu rejim kurulmuştur. ve bu rejim güleni hizaya getirip gayri müslümanların dostu yaptı ama Hizbullahı asla yapamaz gülenciklere benzemekten Allaha sığınırız. İhvan herzaman müslümanlara önderlik yapmıştır ve bedel ödemiştir sebepsiz yere gözüne soğan sıkıp timsah gözyaşları döken münafıklar gibi yapmamıştır.

    Ayetin sonunda Galip gelecek olan Allahın taraftarıdır bunu biliyorsun demi yoksa karavezirin kitaplarını okumaktan kuran okumaya fırsat bulamıyon mu?

  37. Posted by VUSLAT_ÜL ŞEHADET on Ekim 18, 2012 at 8:52 pm

    Anlatılanların çoğu yanlış.NE KADARDA YANLIŞ ŞEYLER YAZMIŞSINIZ…HİZBULLAHIN TEK GAYAESİ ALLAHIN RIZASI..NE KADAR KÖTÜ HÜKÜM VERİYORSUNUZ..ONLAARIN İÇİNDEKİ SEVDAYI MUHABBETİ GÖRMÜŞ OLSAYDINIZ BU GİBİ YAZILARI YAZMAYA HİÇ TEŞEBBÜ BİLE EDEMEZDİNİZ..YAZIK SİZE!!YAZIK.!!!!

  38. Posted by by EVLİYA ÇELEBİ on Ekim 21, 2012 at 7:00 am

    Evliya Çelebi, biraz haddini aşmadın mı? Senin düşüncelerini paylaşmayan insanlara münafık, adi diyorsun. Kem söz sahibine aittir. Sen bu kafayla bir yere gidemezsin yiğidim. En sonunda kendini de münafık yaparsın. Millete münafık, adi gibi kelimeler kullanma.
    Ben senin dediğin SAVUNMALAR kitabını da okudum. Ama ne yazık ki Menzil ile olan çatışmalar (fitne unsuru olur diye) ele alınmamış. Acaba gerçek neden bu mu? Zaten kitap ”Ki dıbé mastémın tırşe.” nin özeti. Hee, yarı mensupluğa gelince o dönemde halen sohbetlerimiz devam ediyordu. Ama şuan yüzde 95 ayrıldım. Ama yine de onlardan bazı arkadaşlarla takılıyoruz bana karşı yanlış tutumları olmasına rağmen. Bak, cemaatler Allah’ın birer ismi subhanisi gibi İslamın bir iki tarafının temsilcisidirler. Ama bu, onların her zaman doğru hareket edecekleri anlamına gelmiyor. Kimileri işi götürür götürür bazı sıkıntılar karşısına çıkınca ne yaptığını bilemez, işi karmaşık hale getirir, İslami hizmet vereyim derken İslamı, müslümanları halk nezdinde kötü gösterir, aydınlık yol halk için karanlık görülür. İslam davasının arkasında Allah var, Resuli ekrem (sav) var. Onun için adımlarını sağlam atacan, dikkatli olacan.
    Ben sadece islam adına hareket eden bir camianın geçmişte, bana göre, bazı yanlış hareketleri olduğunu söylüyorum ve ileride bu cemaati nasıl tehlikeler beklediğini yazmaya çalıştım. Burası Mısır değil derken İhvan gibi bir yapılanmanın, siyasete atılmanın Türkiye gibi bir coğrafyada pek getirisi olmayacağını müslümanların bu tür şeylerden zarar göreceğini belirtmeye çalıştım. Türkiye şartlarında hizbullah cemaatinin parti kurması bence yanlış. Çünkü halk bunu farklı değerlendirecek bence, yapılan Kutlu Doğum mitinglerini bu işi için alet olarak görecek özellikle akp, pkk tabanlı müslümanlar. Bu müslümanların zararınadır.
    Gülencik lafına gelince bu daha çok sana yakışıyor bence. Hizbullahın hayal edemediği başarıları yakaladı bu hizmet kervanı yiğidim. Biliyorum yine saçmalıyacan ama ruhunu karartacağına biraz rahmani ayetleri oku. İçinde neşet eden şiddet hayvanının da ağzına gem vur, onu müslümanlara karşı değil, kafirlere karşı kullan. vesselam.

  39. Posted by Anonim on Ekim 24, 2012 at 8:36 am

    pkk şerrefsizdir.kafirdir, münafıktır.bu yazıyı yazanda bunlardan biridir. ALLAH bunların hesabını sorar

  40. Posted by kübra on Kasım 11, 2012 at 5:31 pm

    yalaan yalaan ya işiniz gücünüz göşteriş yapmaktr. siz müslüman dglsnzdr kafrdn farkınz yoktr asıl müslümanz diye gecnynz yazklr olsn size ya

  41. Posted by yusuf ali on Kasım 26, 2012 at 9:30 pm

    selamun aleyküm.Arkadaşlar, kardeşlerim sizleri allah rızası için seviyorum.
    bazan bilmeden istemeden kırıcı söz kullanmanız ve bazı sözlerde hadd aşmaları olsada sizde görebildiğim bir güzel yürek yangını varki ancak rabbimizin inayeti ile serinlik ve selamete erecektir ki;bu siteyi bulup allah için,hak,hukuk için,vatan için,(din,dil ırk v.b ,gibi ayrılıklar koymaksızın.)zulme karşı ,mazluma umut olmak adına çabalamak bir ,şeyler yapmak adına burdasınız ve iyiki varsınız.
    Yazıyı yazan ve tartışmayı başlatan kardeşimde sanıyorumki artniyetle yazmamıştır .
    Yazılanların çoğunun yalan ve yanlış olduğunu olaki bilmiyor ise bize düşen kardeşimizi
    olmadık şeylerle itham etmek yerine ola bildiğince doğruyu paylaşıp var ise hata düzelt-
    mek ve bunu en güzel lisan ile kırmadan ,incitmeden yapmaktır.
    şayet yazıyı gerçekten fitne ve fesat yardakçılığı ile aramıza nifak sokma adına yapıyorsa aklınca !!!!
    ” TEBLİĞ”bu arkadaş ve bu düşünceliler için değilmidir.bunuda yine en güzel dil ile kırmadan incitmeden yapmak gerekmezmi.
    yazıyı yazan kardeşim ara,ara art niyetli olmadığını belirtmişti ve konuşma uslübünü nazar aldığımda şahsım adına kardeşim diyorum allahın selamı onun ve sizin üzerinize
    olsun diyorum.
    Siz hakk ı şiar edinip rıza-i ilahiyeyi gayeleri edinen kardeşlerim tevhid te birleşelim,
    sırf bizim cemaatimiz ,düşüncemiz ,mezhebimizden değiller diyede hiçbir kardeşimizi birşeylerle itham edip ayrı saf tutmayalım.maazaallah!!!!!!!
    hangi fikir ve düşünceye sahip olursanız olun bu kardeşinizide bireysel yada topluluklarınızda görmek isterseniz davetlerinizi bekliyorum.
    şimdi vereceğim örnek ve daha nice güzellikleri paylaşa bilmek adına allah azze ve
    celle sizlerden razı olsun.
    ne devletin ,nede başka belgelerin hiçbirinde yer almayan .bu yıpratılmaya çalışılan dava içerisinde öyle güzel şahsiyetler ve öyle müthiş bir destur vardırki;” Bir kimsenin
    dilinin altının, altında kelimei tevhid (La ilahe illaallah)var ise;değilki o kimseye kılıç çekip,savaş açmak .ne kırıcı bir söz nede inciti göz ile hitap edilmez.
    Kafirler istemesede allah nurunu tamamlayacaktır.
    selam ve dua ile….
    yusuf ali

  42. Posted by deniz yalım on Kasım 30, 2012 at 3:29 pm

    yaşasın hizbullah kahrolsun devrimciler .

  43. Posted by Enes on Aralık 11, 2012 at 10:20 am

    Değerli ve değersiz insanlar(onlar kendilerini biliyor)

    bence biz herşeyden önce tartıştığımız kişi,kurum,parti,cemaat her neyse
    eleştirilerimizde dahi müsbet olup bahsedilen güruhu tanıyıp ondan sonra yorum yapmalıyız.
    Aslında Hucurat Suresinden bahsetmek bile abestir. Çünkü hepiniz benden daha fazla iliyorsunuz.

    Ama bence kapitalist,anarşist,…bilmem ne ……..ist olursa olsun
    yine PKKli , DHKP-C li , ve daha bilmem neli olursa olsun
    Ve ve Hizbullahi (olsa ne ala)

    Bizler bunları tanıyıp veya fertlerini tanıyıp onlarla muhabet kurup ondan sonra yorumlara eğilsek

    Emin olun iyi veya kötü olsun ofertlerden muhakkak alacağımız bir şeyler olacaktır

    ve bu insanların kendi doğrularının olduğunu göreceğiz

    Sadece bunu söylemekle iktifa edeyim ki:
    Bu camianın geçmişi olduğu gibi(ki bunu inkar etmiyorlar ve unutmaya ve unutturmaya da çalışmıyorlar)
    günü de vardır. Ve ALLAH izin verirse geleceği de olur. u gün de kendilerini tanıyabileceğimiz dernek v. yapılanmaları vardır. Ordan daha geniş ve doğru bilgi elde edileceğini düşünüyorum. Yoksa burdaki tartışmaları burda kalır. Oraya gidip söylemek ise 1.. ağızla konuşmaka olur.

    Wel – Aqibetu lil-mutteqin(Ve akibet muttakiler(ALLAH’tan korkanlar)indir)

  44. Posted by Anonim on Mayıs 12, 2013 at 8:50 am

    işte düşman çıkarıyolar allah askerlerine ayıp be bilmesek bize yutturucular şerefsiz devlet hepsini öldürdüler kimin evinde kuran görseler işkenceye aldılar şunu bilinki alah askerleri hep galip olacaklar maide 56 bir kendilerine baksın allah indirdiyle hüküm etmiyor kim allah,ın hüküm vermesse işte kafirin ta kendisidir maide 44 tek din islamdır biz allahtan geldik ve yine allah,a döneceğiz
    dini parça parça edenler gün gelecek allah aralarunda hüküm verecektir rum suresi

  45. Posted by derviş on Temmuz 6, 2013 at 12:54 pm

    allahım insanlara hizbullahı kendı taraftarların oldugunu goster

  46. Posted by Anonim on Eylül 1, 2013 at 11:54 am

    kewkrjhfhdsndsjhwekjejkrhuwqerdbf

  47. Posted by İshak on Ekim 28, 2013 at 8:36 pm

    Bir zaman gelecek islam bir ateş parçası olacak, eline tutanın eli yanacak, şeklinde Peygamberimiz A.S ın söylediği rivayet edilmiştir. yukarıdakiler ateşi ellerinde tutukları için yanıyorlar bence,

  48. Posted by Anonim on Mayıs 20, 2014 at 4:33 pm

    biji hizbullah

  49. Posted by Anonim on Mayıs 23, 2014 at 10:22 pm

    bu yalanları yazanda birgün ölecek ve allah bu yalan ve iftiralara ağir bir ceza verecektir allah belanızı versin kuran ve islam düşmanlari üç günlük ömrünüze mi güveniyorsunuz ahirette görüşürüz piçler her biji hizbullah

  50. Posted by Anonim on Mayıs 30, 2014 at 1:05 pm

    Bu bilgiler baştan sona doğrudur. Neyi yalandır. Şiiliği benimseyen bu teröristler bizlere 93’lı yılarda çok kan kusturdular. Asıl Allah bunları ve savunanların belasını verecektir. Geç olmadan inşallah Allah hidayete erdirir. Bu sapkınlıktan kurtulurlar.

  51. Posted by Anonim on Haziran 5, 2014 at 11:01 am

    Tarihte Şii İran Devletinin şimdiye kadar hangi Hristiyan ve Yahudilerle savaşmışlardır. Hep Müslümanlarla savaşmıştır. Mezhepçilik yapıp ve kendi rejimini zorla millete kabul ettirmeye çalışıyor. Hizbullah ta İran’ın bu işler için kullandığı maşadır.

  52. Posted by Anonim on Haziran 10, 2014 at 11:29 pm

    O kadar karışık bi durumki ben 17 yaşındayım annem ile babamı 2 yaşımda kaybettim kayıplar şuan ölülermi yaşıyolarmı bi bilgim devlet örtüyor üstünü bu olayın Allaha havale ediyorum ben ahımı aldılar kimler ne yaptıysa

  53. Posted by Anonim on Temmuz 3, 2014 at 2:08 pm

    Bunlar; halen oldukları gibi PKK’yı düşman ilan ettikten sonra, Devlet düşmanıma düşman olana karışmam değip bunları serbest bıraktı ve Çiler-Ağar dönemi bunların işine geldi. İran rejimin politikası gereği PKK hedef seçildi(sözde); ama olan biz sünni kesimlere oldu. Bunlar bir taraftan Şiiliği yaymak, bir taraftan da insanları öldürür, kaçırır ve kendilerine bol miktarda para topladılar. Bu işten kazançlı çıkanlar zengin olanlar. kaybedenler ise halen bunların ne bok olduğunu bilmeden içlerine saf saf takılan kişilerdir. Bunlar terörist Ş
    iilerdir.

  54. Posted by selam on Temmuz 20, 2014 at 9:06 am

    bu camia nın şia olmadığını herkes bilir demeki sen çok cahil birisin vede pkk itisin

  55. Posted by Anonim on Temmuz 21, 2014 at 8:42 am

    Siyasi ideolojiniz halen açık, PKK sözde düşmanınız; Türklerin ve devletin desteğini alabilmek için PKK’yı hedef gösterip siyaset yapıyorsunuz, affedilmeyeceksiniz, biteceksiniz. O kadar pisliksiniz ki Allah size İŞİD’i bile gönderdi. Allah, hakkımızı sizden alacaktır.

  56. Posted by Anonim on Temmuz 21, 2014 at 1:46 pm

    Tebrikler, ellerine sağlık.

  57. Posted by Anonim on Temmuz 23, 2014 at 7:33 am

    Canını sıkma, İŞİD bunların hakkından gelir.

  58. Posted by Anonim on Temmuz 30, 2014 at 11:38 am

    kl;uyigde8qw

  59. Posted by Anonim on Temmuz 30, 2014 at 11:47 am

    Cok yaziklar olsun ki bir vehdet haline gele bilmiyoruz na kadar cocuklarimiz annelerimiz abla ve kardeslerimiz qurban gediyor ne fark eder sie yoksa sunni muslumansansa dini seviyorsansa kan dokulmemelidir kan doken shahsin din nen heberi bile yokdur inshaalah allah bunu kanmiyanlarin cezasini verer inshaalah aminn!

  60. Posted by ali on Eylül 23, 2014 at 10:58 am

    Çok cahilsiniz…keşke ölseniz :) bu camiaya şii diyen adamın aklına şaşarım…külliyen yalan

  61. Posted by mehmet on Kasım 9, 2014 at 12:22 pm

    hizbulah ları tanımayanlar tabıkı sağdan soldan haber alıp dıl uzatırlar yasın boruk katılerı konuşurlar yasında hızbulahıdı kurban etı tağitırken şehıt etıler bunun katılere nedersınız

  62. Posted by Yiğit on Kasım 16, 2014 at 1:03 pm

    Esselamu Aleykûm

    Ben Hizbullah cemaatinin neredeyse bütün kitaplarını okudum. Okumadığım tek tük kitap vardır. Bir çok romanlarında pkk nin hedef alınması, pkk üyelerine, sempatizanlarına murted örgüt denilmesi dikkatimi çekti ve bu hiç hoşuma gitmedi.

  63. Posted by Anonim on Ağustos 14, 2015 at 8:25 pm

    Burda bir çok yalan yanlış haberler var. siz sadece hizbullahı düşmanlarının söyledikleri yalanlar la eleştiremez ve bir katiller örgütü olarak tanıtamazsınız. hizbullah cemaati sadec allah rızasını kazanmak için allah dinene davet eden bir cemaattir. Hizbullah cemaati hiçbir zaman liderlik ve ya güçlenmek için kan dökmemiştir. Sadece allahın dinine davet ederken yoluna çıkan engelleri kaldırmak için çalışmışlardır. devletin din düşmanlığı (laikliği) ve pkk nın islama olan düşmanlık ateşi (zerdüştlüğü) islamın kürdistanda yayılmasına hep engel olmuştur.B ukapsamda gerek devlet gerek sede pkk hizbullaha karşı bir yok etme çabası içerisine girmiştir. devletin yaptığı gayri hukuki tutuklamalar ve hizbullahilere yaptığı insanlık dışı işkenceleri göz ardı ederek sadece devletin kaynaklarından bilgiler el de ederrek hizbullah cemaatinin bir terör örgütü olarak göstermek sadece bir ahmaklık ve rezzilliktir:
    son olarak diyoruz:”feinne hizbellahi humul ğalibun”: yani:muhakkak galip gelecek olanlar hizbullahilerdir…allahım sen bize hakkı hak olarak göster ve hakka uymayı nasip et batılıda batıl olarak göster ve batıldan uzaklaşmayı bize nasip et:::::::

  64. Posted by memo on Ağustos 18, 2015 at 5:33 pm

    Zalimin sonu için biji hizbulah biji cehenem yanacaksiniz allah 1dir

  65. Posted by Anonim on Eylül 6, 2015 at 8:21 am

    Bu yazıdan amaçlanan sadece İslam düşmanlığıdır.. İslam Cemaatini karalamak amaçlanmıştır. Allah’ın laneti yalancıların üzerine olsun…

  66. Posted by abdullah on Eylül 23, 2015 at 7:38 pm

    Ey iman edenler, size bir fasık haber getirdiğinde ….” diye başlayan ayeti de mi bilmiyorsun, hey be gafil ahmaklar ki Siyonist uşağı basının yazısını olduğu gibi yayınlıyorsunuz.

  67. Posted by Anonim on Aralık 12, 2015 at 5:21 pm

    fgrfgtyuyjmhnm

    jhnhgjgj

  68. Posted by Anonim on Haziran 8, 2017 at 10:14 am

    yaaaaaaaaaaaaalllllllllllllllllllllllllllllllllllaaaaaaaaaaaaaaaaaaaannnnnnnnnnnnnnnnnccccccııııııssssııııınnnnııııızzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz.

  69. Posted by Anonim on Temmuz 20, 2018 at 4:31 am

    Bize camide öğrettikleri şey anne babaya saygı öğrendiğiniz ilimleri anne babayla paylaşındır. Yalançilar sabrımızi zorlasanız yine karşınızda sabır.

  70. Posted by Zınnar Mardin on Ağustos 31, 2018 at 9:00 pm

    Fetö’nün, derin devletin ve pkk’ nın yaptığı infazları, gözaltında ki Hizbullahi gençlere işkence ile imzalattığını ve dosyanın öyle kapandığını ve bunun sonucunda şuan 700’e yakın Hizbullahi gençlerin cezaevinde olduğunu bilmiyor muyuz, sanıyorsunuz.
    Hadi ordan hadi ordan.

  71. Posted by Anonim on Aralık 1, 2018 at 6:41 pm

    Bence tarafsız olarak araştirmaniz lazim bir batman halkı ve taraf tutmayan biri olarak ilk başta kitapevleri ismi yanliş ve kişilerin isimlerin de yanliş cunku batmanda bu isimde ve o kitap evlerine sahip kimse yok ben birinin bir yalanına şahit olursam bana Allah var demesi dışında başka hiç bir sözüne inanmam

  72. Posted by Orgeneral on Ağustos 5, 2019 at 3:17 pm

    AT YALANINI SİKEYİM İNANANI

Yorum bırakın